Sağlık Bilim

Bilimsel veriler ışığında sağlığa dair bilgiler

Yaşla birlikte tokluk hissi de azalıyor

Araştırma, yaşlandıkça kilo vermenin neden daha zor olduğunu açığa çıkardı. Bilim insanlarına göre bu durum, tokluk hissi yaratan hormonlardan kaynaklanabilir.

İngiliz bilim insanlarına göre, 50 yaşından sonra tokluk hissi yaratan, iştahı düzenleyen hormonların etkinliğinin 50 yaşından sonra azaldığını gösterdi.

Saç dökülmesi tarih mi oluyor?

Şu ana kadar piyasaya sürülen ilaçların çoğu saç dökülmesini yavaşlatıyor veya durduruyor. Üzerinde araştırmalar yapılan yeni bir ilaç ise bunu bir adım öteye taşıyarak dökülen saçların yeniden çıkmasını sağlayabilir.

Henüz deneme aşamasında olan Ruxolitinib isimli ilaç saç dökülmesinden muzdarip kişilerin dermanı olabilir.

İddiaya göre ilaç, piyasadaki çoğu ürünün aksine saç dökülmesini durdurmakla kalmıyor, aynı zamanda dökülen saçın yeniden çıkmasını da sağlıyor.

Adet geciktiriciler nasıl kullanılmalı?

Aylar öncesinden planlanmış yaz tatili veya evlilik tarihleri, adet dönemine denk gelen kadınlar için sorun yaratabiliyor. Böyle durumlarda ise devreye adet geciktirici ilaçlar giriyor.

Özel günlerde sıkıntı yaratmaması için fizyolojik bir durum olan adet dönemini ilaçlarla ertelemenin mümkün olduğunu belirten Kadın Sağlığı ve Doğum Uzmanı Sadiye Eren, adet geciktirici ilaçların nasıl kullanılması gerektiği hakkında bilgi verdi ve konuyla ilgili sık sorulan soruları yanıtladı:

Adet geciktirici ilaçların asıl kullanım amacı nedir ve nasıl kullanılmalıdır?
Asıl kullanım amacı, beklenen adetin ötelenmesidir. Kadınlarda her ay yumurta olgunlaşırken östrojen, olgunlaştıktan sonra da progesteron üretilir. Kadın vücudunun gebeliğe hazırlık safhasındaki bu hormonlar sayesinde oluşan yumurtalar çatlar. Eğer döllenme olmazsa iki hormon birden azalmaya başladığı için buna bağlı bir adet süreci oluşur. Her kadının her ay yaşadığı adet döngüsünün sistemi bu şekilde işlemektedir. Dışarıdan müdahale ederek, östrojen ve progesteronun azalması engellenirse, adet döngüsü sonraya ertelenebilir. Bu erteleme işlemi çok uzun süreli değil, en fazla 10 güne kadar uygulanmalıdır. Daha fazla yapılırsa bazı yan etkiler görülebilir.

Obezite, kanser riskini artırıyor

Aşırı kilo veya obezitenin, rahim, safra kesesi, böbrek, rahim boynu, tiroid ve lösemi gibi 10 yaygın kanser türüne yakalanma riskini artırdığı bildirildi.

Sonuçları Lancet dergisinde yayımlanan ve İngiltere'de beş milyon kişinin yedi yıl süresince sağlık verilerinin incelendiği araştırma, aşırı kilolu veya obez kişilerin, en yaygın görülen 10 kanser türüne yakalanma olasılıklarının, aşırı kilolu olmayanlara oranla daha yüksek olduğunu ortaya koydu.

Londra Hijyen ve Tropikal Tıp Okulu'ndan bilim adamlarının yaptığı araştırma, ortalama bir yetişkinin aldığı her fazladan 13 ila 16 kilonun, altı kanser türü riskiyle kesinkes ve doğrusal biçimde ilişkili olduğunu gösterdi.

Kışın eve kapanmak reflü nedeni!

Havaların soğumasıyla birlikte evde geçirilen sürenin artması ve yeme alışkanlıklarının değişmesi mide rahatsızlıklarına neden oluyor. Prof. Dr. Songür; aşırı portakal tüketiminin, abur cuburların ve sigaranın reflüyü tetiklediğini söylüyor.

Göğüste yanma, ağıza acı-ekşi su gelmesi gibi belirtilerle kendini gösteren reflüye; kış aylarında TV karşısında fazla zaman geçirilmesi ve dolayısıyla fazla abur cubur tüketilmesi nedeniyle sık rastlanıyor. Memorial Şişli Hastanesi Gastroentroloji Bölümü'nden Prof. Dr. Yıldıran Songür, kış aylarında mideyi koruyacak önerilerde bulundu:

NE YEDİĞİN DEĞİL NE ZAMAN YEDİĞİN ÖNEMLİ

Böbreklerde İdrar Oluşumu Nasıl Olur?

İdrar kanalı; boşaltım sisteminin vücut dengesinin ( homeostaz ) sağlanmasında çok önemli bir yeri vardır. Böbrekler, üreterler ve idrar kesesinden oluşan boşaltım sistemi, yapım-yıkım sırasında ortaya çıkan atık maddelerin atılımından sorumludur. Vücut işlevlerinin sürekli olması için hücrelerden atık olan maddelerin atılması gerekir. Katı ve sıvı olan bu atıklar kan içinde erimiş olarak tanınırlar ve böbreğe ulaştırılarak süzülürler. Bu atıklar üreterler yolu ile idrar kesesine geçerek, belli aralıklarla sidik olarak depolanır, değişik aralıklarla da vücuttan atılır.

Böbrekler iki tane olup, her bir böbrek fasulye tanesi şeklinde, koyu kırmızı renkli organlardır. Böbreklerimiz, karın boşluğunun arka tarafında bel hizasında, omurganın yanında yer alır. Böbreklerin üst kısmında hormon salgılayan böbrek üstü bezleri bulunmaktadır. Ayrıca böbreklerin etrafı yağ tabakası ile kaplıdır. Böbreklerin yağ tabakası ile kaplı olması böbreklerde çeşitli nedenlerden dolayı oluşabilecek zedelenmelerden korur. Böbreklerin birbirine bakan kısımları çukurdur ve bu kısımlara göbek adı verilir. Aorttan ayrılarak süzülecek kanı böbreğe getiren böbrek atardamarı da göbeğe girer. Böbrekten kan götüren böbrek toplardamarı ve idrar kanalı da göbekten çıkar.

İdrar kesesinin görevi nedir?

İdrar Kesesinin Görevi, İdrar kesesi karın boşluğunun alt kısmında bulunur. İçi boş ve kaslı bir organdır. Görevi vücutta oluşan idrarı biriktirmektedir. İdrar borusu (Üretra), İdrar kesesinden gelen idrarı dışarı atar. Boşaltım sisteminin vücut dengesinin (homeostaz) sağlanmasında çok önemli bir yeri vardır. Böbrekler, üreterler ve idrar kesesinden gelen idrarı dışarı atar. Boşaltım sisteminin vücut dengesinin (homeostaz) sağlanmasında çok önemli bir yeri vardır. Böbrekler, üreterler ve idrar kesesinden oluşan boşaltım sistemi, yapım-yıkım sırasında ortaya çıkan atık maddelerin atılımından sorumludur. Vücut işlevlerinin sürekliliği için hücrelerden atık maddelerin atılması gerekir. Katı ve sıvı atıklar, Kan içinde erimiş olarak taşınırlar ve böbreğe ulaştırılarak süzülürler. Bu atıklar üreterler yoluyla idrar kesesine geçerek, belli aralıklara sidik olarak depolanıp, değişik aralıklarla vücuttan atılırlar.

Böbrek, Üreter, İdrar Kesesi ve Üretranın Boşaltım Sistemi için Önemi Nedir?

İdrar Kesesi Nedir?

İdrar kesesi nedir, idrar kesesi içerisinde idrar biriken bir depo gibidir. İdrar kesesinde çeşitli enfeksiyonlar, hastalıklar, yaralanmalar ve ruhsal sorunlar sebebiyle oluşan rahatsızlıklar kolay yoldan tedavi edilebilir. Vücutta karnın alt bölümünde, göden bağırsağı ve pubis kemiği arasında yer alır. İçi boş olan organ, kalın duvarlı ve kaslardan oluşan bir yapıya sahiptir. Görünüm itibarıyla ters durmuş piramide benzer. Organın piramit tabanının üstünde ince bağırsaklar bulunur. Kadınlarda bu bölümde rahim yerleşmiştir.

İdrar kesesinin çalışma prensibi nedir?

İdrar kesesinin duvarı, içi idrarla doldukça genişleyebilen kas tabakalarına sahiptir. Kesenin boşalması kasların kasılması ve idrarın dışarıya atılmasıyla gerçekleşir. İdrar yapımının olduğu böbreklerden idrar boruları yardımıyla akan idrar, bu kesede birikir. Kesenin dolması sebebiyle içindeki basınçta bir artış olmaz. Kesenin dolmasıyla kaslar genişleyerek, idrara yer açarlar. Fakat bir süre sonra genişlemeye karşı direnç oluşmaya başlar ve kişide idrara çıkma hissi uyanır.

İdrar Yanmasına Ne İyi Gelir?

İdrar yanma tedavisinde doktorlar daha çok antibiyotik tedavisini uygun görmektedir. İdrar yolunda oluşan iltihabı kurutmak için en etkili yöntem antibiyotik tedavisidir. Tedaviyi başlatmadan evvel idrar kültürü ve antibiyogram için örnek alınarak sonuçlarına göre uygun antibiyotikler reçete edilir. İdrar yanması antibiyotik haricinde şifalı bitkiler kullanılarak da giderilebilir.

İdrar Yanmasına Ne İyi Gelir?

Yaban Mersini Ve Çay Üzümü: Yaban mersini ve çay üzümünün bakterilerin mesane duvarına tutunmasını önleyici bir etkisi vardır. Bu bitkiler idrar söktürücü ve antibiyotik olarak kullanılmaktadır. Her iki bitkinin de vücutta su tutunmasına karşı önleyici bir etkisi vardır. Yaban mersini çay olarak hazırlanmalı ve gün içinde 2-3 su bardağı kadar tüketilmelidir. Yaban mersini acı bir tada sahip olduğu için bal ile tatlandırılarak içilmesinde yarar vardır. Aynı zamanda her iki bitki karıştırılarak çay olarak tüketilebilir.

İdrar torbası sarkmasının belirtileri nelerdir?

İdrar torbası sarkması, vajina ön duvarıyla komşu olan idrar torbasının vajina içinde bombe yapmasıdır. Bu özellikle hapşırma, öksürme, ağır kaldırma gibi karın bölgesindeki iç basıncı arttıran hallerde, hastanın bunu eliyle hissetmesine sebep olur. Bazı hallerde buna idrar kaçırma şikayetleri eklenir. İdrar kaçırma sadece aksırma, öksürme ve ıkınma halinde ortaya çıkar. Sarkma şiddetlendikçe cinsel ilişkide, gülme sırasında ya da ayakta durma gibi hallerde bile idrar kaçırma görülür. Tıp dilinde sistosel olarak adlandırılan ve kadınlarda daha fazla görülen bir rahatsızlık olarak bilinir. Vajina ön duvarının idrar torbasına destek vermemesine bağlı olarak gelişme gösterir. Bu durum kadınlarda genellikle menopoz sonrasında görülmektedir. Bunun sebebi bu dönemde kadınlık hormonu olan östrojen salgısındaki azalmayla kalça tabanında olan kaslarda zayıflama olmasıdır.

Vajina ön duvarının esnekliğini kaybetme sebepleri nedir?

İdrar söktürücü yiyecekler nelerdir?

İdrar söktürücü olarak kullanılan ürünler idrara çıkma sayısını arttırmaya yardımcı olur. İlaç olarak kullanılan idrar söktürücüler diüretik olarak adlandırılır. Diüretik ilaçlarının farklı kategorileri vardır. İdrar söktürücü olarak ilaçların haricinde farklı şifalı bitkilerden de yararlanılabilir. Çay olarak hazırlanan bitkiler evde doğal idrar söktürücü olarak kullanılabilir.

İdrar söktürücü olarak kullanılan bitkiler vücudun tuttuğu fazla suyun dışarı atılmasına yardımcı olur. İdrar sorunu ilaç kullanılacak kadar ciddi değilse hafif sorunlarda doğal bitkilerden yardım alınabilir.

İdrar Söktürücü Olarak Kullanılan Bitkiler Nelerdir?

İdrar söktürmek için kullanılacak bitkilerin seçimi kişinin sağlık sorunları göz önünde bulundurularak yapılmalıdır. Her bitki her bünye için uygun olmayabilir. Mide problemi olanlar ve düzenli ilaç kullananlar idrar söktürücü bitki kullanmak için mutlaka bir doktora danışmalıdır.

İdrar kesesi ne işe yarar?

İdrar kesesi, kaba tabiriyle vücutta idrarın dışarı atılmadan önce biriktirildiği yerdir. Memeli hayvanlarda ve insanlarda en gelişmiş haliyle bulunan idrar kesesi; var olan calılarda boşaltım sisteminin en önemli elemanlarından biridir. İdrar kesesinin tam olarak işlevini yerine getirmemesi halinde canlıda ya boşaltım sorunları baş gösterir. Ya da vücuttan atılması gereken zehirli maddeler kana karışarak canlıya ölüme vardıracak ölçüde zarar verir. İdrar kesesinin işlevini tam olarak anlamak ve boşaltım sisteminin diğer elemanlarıyla olan koordinasyonunu kavramak için boşaltım sistemine kısaca göz atalım:

İnsanda boşaltım sistemi

Boşaltım sistemi, yemeklerden veya dışarıdan gelen çeşitli maddeler vücuda faydalı olacak şekilde sindirildikten sonra geri kalan yararsız veya zehirli maddelerin vücuttan atımı açısından belki de en önemli sistemdir. Boşaltım sisteminin herhangi bir aksaklık göstermesi halinde atıkların dışarı atılamaması, vücutta zehirli madde birikmesi gibi sorunlar baş gösterecektir. Bugün etrafımızda veya yakınlarımızda gördüğümüz böbrek hastalığı olan insanlar, diyalize girmek zorunda olanlar, vs. rahatsızlığı bulunan insanların birçoğu; boşaltım sistemindeki sorunlardan ötürü bu rahatsızlıkları yaşamaktadır.

İdrar nedir, idrar yolu hastalıkları nelerdir?

İdrar, böbreklerden ürinasyon yöntemiyle salgılanan ve üretra aracılığıyla boşaltılan çoğu zaman steril durumda, vücudun yan ürünü olan bir sıvıdır. Asidik olmayan bu sıvı, çözeltilerini barındıran memeli canlıların vücutlarındaki sıvının içeriğindeki mineral, inorganik ve benzeri maddelerin dengesini sağlamak amacıyla idrar torbasından dışarıya çoğunlukla cinsel organlar yardımıyla atılır. İdrarın meydana gelmesi, vücutta mineral ve diğer maddelerin dengesinin sağlanmasına yardımcıdır. Vücutta olması gerekenden fazla bulunan ve ya vücuda zararlı olan maddeler idrar yolu ile dışarı çıkarılır. İdrar, içinde erimiş ve ya süspansiyon halinde bulunan bir çok maddeyi uzaklaştırır. Ayrıca idrarın pH değeri 5.0 – 8.0 arasındadır.

İdrar, dışkı ile birlikte iki temel boşaltım maddesinden biridir ve oluşumu ise şu şekildedir;

Kan, böbrek atar damarlarıyla böbreklere ulaşır. Kandaki zararlı maddeler ile yararlı maddeler nefronlardan geçer.
Süzülme esnasında kan içindeki yararlı maddeler nefronlarda geri emilir ve tekrar kana aktarılır.
Süzülerek temizlenen bu kan, böbrek toplar damarı aracılığıyla böbreklerden çıkar.
Süzülme işleminin ardından kalan tuz ile suyun fazlası ile üre, idrarı meydana getirir.
Üretilen idrar, üreter yardımıyla idrar kesesine aktarılır ve burada toplanır.
İdrar, üretra aracılığıyla vücuttan dışarıya atılır.

Kalp kapak hastalıklarının belirtileri nelerdir?

Kalp kapak hastalıkları, kalp kapaklarının doğumsal veya sonradan kazanılmış bozuklukları sonucu ortaya çıkan; kalp yetersizliği ve kalp ritim bozukluklarına yol açabilen bir hastalıktır.

Kalbimizde ikisi karıncık ve kulakçıklar arasındaki kan geçişini sağlayan mitral ve triküspit kapaklar; diğer ikisi ise kalpten çıkan büyük damarların kalp ile birleştikleri yerde bulunan pulmoner ve aort kapaklar olmak üzere dört adet kalp kapağımız bulunur. Liv Hospital Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Yelda Tayyareci ve Liv Hospital Kalp Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Ahmet Özkara, kalp kapak hastalıklarının tedavisini anlattı.

Kalp kapak hastalıklarının belirtileri nelerdir?

Kanserde Kemoterapi Tedavisi Son Buluyor!

Kemoterapi tedavisinin zorlu süreci artık tarih oluyor! İngiliz bilim adamlarına göre kanser hastalığından hangi genlerin sorumlu olduğunu belirlemek adına yapılan ilk proje bu ilk proje ile kemoterapi tedavisinden çok daha etkili çözüm sunan yeni kanser tedavileri bulunacak.

England araştırmacıları tarafından yürütülecek olan bu proje aslında 4 yıldır yürütülüyor. 75.000 kanser hastası gönüllünün şimdiden genetik materyallerini paylaşmak için başvuru yaptığı belirtildi. Araştırma sırasında bilim adamları gönüllü kişilerin kanser taşıyan hasta ve kansersiz sağlıklı hücrelerinden topladıkları genleri karşılaştırarak, farklılıkları saptamaya çalışıyor bunun yanında genomlarda karşılaştırılmak için diziliyor.