Sağlık Bilim

Bilimsel veriler ışığında sağlığa dair bilgiler

Sinek ısırıklarına dikkat!

Bir haftada kendiliğinden geçebilecek birçok sinek-böcek ısırığının ısrarlı kaşımalar neticesinde cilt lekelerine ve izlerine dönüşebileceği uyarısı yapıldı.

Taze kapanan yaranın güneşle koruyucu olmaksızın teması, ısırık bölgesinin sürekli kaşınarak yara iyileşmesinin geciktirilmesi leke ve bazı izlere hatta benlere davetiye çıkarıyor. Isırık bölgelerindeki hassas cilt; parfüm, deodorant, bebe yağı, kolonya vb. kozmetik ürünlerin temasıyla da lekelenebiliyor.

Kahvenin bilinmeyen faydaları

Kahve tüketimi kültürümüzde keyiftir, ikramdır, sohbettir, paylaşmaktır. İçmekten vazgeçemediğimiz kahvenin tüketim miktarına göre sağlığı olumlu etkileyen birçok faydası bulunmakta. Bu nedenle sağlık durumunuza göre miktarını belirlemekte fayda var.


Hergün içilen bir fincan kahvenin inme, parkinson, bazı kanser türleri, diyabet riskini azalttığına dair çalışmalar mevcuttur.


Kaliforniya üniversitesinde 180bin kişi üzerinde yapılan bir çalışma sonucuna göre kahve tüketimi ile karaciğer kanseri riskinin azaldığı yönünde. Kanser araştırmaları seminerinde karaciğer kanseri riski olanların hergün uygun miktarda kahve tüketmeleri de önerilmiş. Kahve tüketenlerin tüketmeyenlere göre karaciğer kanser riski %42 azalmaktadır.

Brokoli yemek mutluluk veriyor

Sebzelerin duygular üzerindeki etkilerini inceleyen araştırmacılar, yiyeceklerin insanların duyguları üzerinde etkili olduğunu tespit etti.

Otago Üniversitesi'nden Tamlin Conner "Elde ettiğimiz bulgular vücuda alınan yiyeceklerin mutluluğun yanında çeşitli etkileri de olduğunu gösteriyor" dedi.

Gerilim tipi baş ağrısına zencefil çayı iyi geliyor!

Omuzdan başlayan ve stres altında olanlarda çok sık görülen gerilim tipi baş ağrılarında; zencefil ve nane yağı yarar sağlıyor. Bir parça taze zencefili çayınıza ekleyebilir ya da nane yağı ile saç diplerinize masaj yapabilirsiniz.

Yaşam kalitesini ciddi oranda düşüren baş ağrısı, ağrı şikayet listesinin ilk sırasında yer alır. Bazen sıkıca bir kemerin başınızın etrafında dolandığını ve şiddetli bir şekilde başınızı sıktığını hissedebilir, bazen de şiddetli zonklamalar halinde ağrı duyabilirsiniz. Bazı ağrılarsa periyodik bir düzende hissedilirler ve beraberinde mide bulantısı şikayetini de getirirler. Baş ağrısı, maalesef hayatımızdan uzaklaştıramadığımız stresle de birleşince, boyna doğru da yayılma eğilimi göstererek boyun ağrısı şikayetini de gündeme getirebilir.

Fazla tuz tüketimi beyin kanamasına neden olabilir!

Türk Böbrek Vakfı Ahmet Ermiş Diyaliz Merkezi Başhekimi Yard. Doç. Dr. Bilal Görçin, ani tansiyon yükselmesinin en önemli sebebinin aşırı tuz tüketimi olduğunu belirterek, tuz alımına bağlı vücutta biriken fazla suyun kan basıncını arttırarak beyin kanamasına davetiye çıkardığını vurguladı.
Görçin, yaptığı yazılı açıklamada, sinsi böbrek hastalıklarının ilk belirtisinin tansiyon yüksekliği olduğuna değinerek, aşırı tuz tüketiminin yüksek tansiyon hastalarında felcin yanı sıra göz, böbrek, beyin ve kalpte organ hasarı ile kalp yetmezliğine ve akciğer ödemine neden olabildiğini kaydetti.

Vücut içerisindeki sıvı ve tuzun birlikte hareket ettiğine, bu nedenle böbrek yetmezliği olan hastaların tuzdan uzak durmalarının önem taşıdığına işaret eden Görçin, şu bilgileri verdi:

Göz kuruluğunun sebepleri nelerdir?

Uzmanlar, göz kuruluğu şikayetinin göz kırpmanın azaldığı bu durumlarda ortaya çıkabileceğini söylüyor.

Prof. Dr. Nazmi Zengin, gözyaşının; göz yüzeyinin sağlığı ve görme fonksiyonlarının devamı açısından önemli olduğunu söyledi.

Gözyaşı üretiminin azlığına ya da var olan gözyaşının aşırı buharlaşmasına bağlı olarak "kuru göz" sendromunun her yaşta ve cinsiyette görülebildiğini dile getiren Zengin, "Özellikle ortamdaki nemin az olduğu İç Anadolu Bölgesi'nde buharlaşma çok fazla olduğu için, kuru göz hastalarının şikayetlerinde artış görülüyor" dedi.

Kanser hastalarına umut olacak kökhücre projesi

Türkiye, gelişmiş ülkelerde uygulanan kök hücre çalışmalarını tamamladı. TÜRKKÖK projesini bu ay sonunda başlatılıyor.

İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Antalya, Düzce, Adana, Eskişehir, Gaziantep, Samsun, Kayseri ve Erzurum olmak üzere 12 ilde Kızılay ile birlikte bağış merkezleri kuran Bakanlık, ilk etapta Türk Kızılayı'nın gönüllü kan bağışçıları olan 350 bin kişiden yararlanmayı planlıyor. 16-20 milyon TL'yi bulan sistemle verici bankası oluştururken ASELSAN sistemin yazılımlarını yaptı.

YILDA 3 BİN 500 NAKİL YAPILABİLECEK

Proje kapsamında Türk Kızılayı kanı alacak, 250 TL'lik bir testle doku tipini belirleyecek. Bu veriler bilgi bankasında depolanacak.

Astım hastalarının sıcak havalara hassasiyeti

Sıcak ve aşırı nemli hava, hastalığın kontrolünü zorlaştırıyor; kurtarıcı ilaç kullanma ihtiyacını artırıyor.

Sıcak hava ve yüksek nem oranının astım krizlerini artırdığını bildiren Memorial Şişli Hastanesi Göğüs Hastalıkları Bölümü'nden Prof. Dr. Necla Songür, astım hastalarını aşırı sıcaklarda dışarı çıkmamaları konusunda uyardı.

Astım hastaları için ortamdaki havanın en uygun nem miktarının %30 ile 50 arasında değiştiğine dikkat çeken Dr. Songür, "Astım hastalarının sıcaklıkların yükseldiği ve nem oranının %60'ı geçtiği durumlarda evden çıkmamalarını istiyoruz. Astımı olanlar klima yardımıyla bulundukları ortamdaki nem oranını azaltmaya çalışmalılar. Fakat klima kullanırken de özellikle hava aşırı derecede soğutulmamalı ve dış ortama göre kademeli olarak sıcaklık ayarlanmalıdır. Klima temizliğine özellikle dikkat edilmelidir" dedi.

Yaşla birlikte tokluk hissi de azalıyor

Araştırma, yaşlandıkça kilo vermenin neden daha zor olduğunu açığa çıkardı. Bilim insanlarına göre bu durum, tokluk hissi yaratan hormonlardan kaynaklanabilir.

İngiliz bilim insanlarına göre, 50 yaşından sonra tokluk hissi yaratan, iştahı düzenleyen hormonların etkinliğinin 50 yaşından sonra azaldığını gösterdi.

Saç dökülmesi tarih mi oluyor?

Şu ana kadar piyasaya sürülen ilaçların çoğu saç dökülmesini yavaşlatıyor veya durduruyor. Üzerinde araştırmalar yapılan yeni bir ilaç ise bunu bir adım öteye taşıyarak dökülen saçların yeniden çıkmasını sağlayabilir.

Henüz deneme aşamasında olan Ruxolitinib isimli ilaç saç dökülmesinden muzdarip kişilerin dermanı olabilir.

İddiaya göre ilaç, piyasadaki çoğu ürünün aksine saç dökülmesini durdurmakla kalmıyor, aynı zamanda dökülen saçın yeniden çıkmasını da sağlıyor.

Adet geciktiriciler nasıl kullanılmalı?

Aylar öncesinden planlanmış yaz tatili veya evlilik tarihleri, adet dönemine denk gelen kadınlar için sorun yaratabiliyor. Böyle durumlarda ise devreye adet geciktirici ilaçlar giriyor.

Özel günlerde sıkıntı yaratmaması için fizyolojik bir durum olan adet dönemini ilaçlarla ertelemenin mümkün olduğunu belirten Kadın Sağlığı ve Doğum Uzmanı Sadiye Eren, adet geciktirici ilaçların nasıl kullanılması gerektiği hakkında bilgi verdi ve konuyla ilgili sık sorulan soruları yanıtladı:

Adet geciktirici ilaçların asıl kullanım amacı nedir ve nasıl kullanılmalıdır?
Asıl kullanım amacı, beklenen adetin ötelenmesidir. Kadınlarda her ay yumurta olgunlaşırken östrojen, olgunlaştıktan sonra da progesteron üretilir. Kadın vücudunun gebeliğe hazırlık safhasındaki bu hormonlar sayesinde oluşan yumurtalar çatlar. Eğer döllenme olmazsa iki hormon birden azalmaya başladığı için buna bağlı bir adet süreci oluşur. Her kadının her ay yaşadığı adet döngüsünün sistemi bu şekilde işlemektedir. Dışarıdan müdahale ederek, östrojen ve progesteronun azalması engellenirse, adet döngüsü sonraya ertelenebilir. Bu erteleme işlemi çok uzun süreli değil, en fazla 10 güne kadar uygulanmalıdır. Daha fazla yapılırsa bazı yan etkiler görülebilir.

Obezite, kanser riskini artırıyor

Aşırı kilo veya obezitenin, rahim, safra kesesi, böbrek, rahim boynu, tiroid ve lösemi gibi 10 yaygın kanser türüne yakalanma riskini artırdığı bildirildi.

Sonuçları Lancet dergisinde yayımlanan ve İngiltere'de beş milyon kişinin yedi yıl süresince sağlık verilerinin incelendiği araştırma, aşırı kilolu veya obez kişilerin, en yaygın görülen 10 kanser türüne yakalanma olasılıklarının, aşırı kilolu olmayanlara oranla daha yüksek olduğunu ortaya koydu.

Londra Hijyen ve Tropikal Tıp Okulu'ndan bilim adamlarının yaptığı araştırma, ortalama bir yetişkinin aldığı her fazladan 13 ila 16 kilonun, altı kanser türü riskiyle kesinkes ve doğrusal biçimde ilişkili olduğunu gösterdi.

Toksik Şok Sendromu (TSS)

Çağdaşlaşma ile birlikte modern kadının yaşantısında da büyük ve köklü değişiklikler meydana geldi. Geçmişte evde oturup çocuk bakan kadınların yerini çalışan ve üreten kadınlar aldıkça bu kadınların menstrüasyon dönemlerindeki ihtiyaçları da değişikliğe uğradı. Eskiden her ay yaşadıkları dönemi bez, pamuk gibi emici maddeler ile geçiren kadınlar hijyenik pedlerin piyasaya sürülmesi ve yaygın olarak kullanılması ile büyük rahatlık yaşamaya başladılar. Çalışma ve yaşam şartlarındaki sürekli değişim hijyenik pedleri de bir süre sonra yetersiz kılmaya başladı ve kadınlar adet dönemlerini diğer günlerden farksız geçirme isteklerini vajinal tamponlar ile sağladılar.

Vulvo vajinal enfeksiyonlar (Vajinal akıntı)

Tanım: Vulva ve vajenin sık rastlanan infeksiyonları olup bir kısmı normal vajen florasında bulunan mikroorganizmaların çoğalması sonucunda bir kısmı ise cinsel temasla bulaşan infeksiyöz ajanlarla meydana gelir.

Etiyoloji: İnfeksiyöz vajenitler başta mayalar (Candida albicans) , bakteriler ve protozoonlar (Trichomonas vaginalis) olmak üzere viruslar, klamidyalar, mikoplazmalar gibi çok çeşitli mikroorganizmalar tarafından oluşturulabilir. Bakteriyel vajinoz Gardnerella vaginalis ve anaerobik bakterilerin sinerjik infeksiyonudur. Hem G.vaginalis hem de anaerobik bakteriler normal vajen florasında bulunmakla birlikte, vajinozda sayıları daha fazladır. Stafilokoklar, enterik basiller ve fusospiroketler vajinozların diğer bakteriyel nedenleridir. Entomoeba histolytica, Enterobius vermicularis, ektoparazitler, Herpes simplex virus, Human papilloma virus ve Mollusgum contagiosum sık olmayan vajenit etkenleri arasındadır.

Cinsellik kaynaklı evlilik sorunları (Cinsel isteksizlik)

Evlilik aslında birbirinden farklı iki insanın paylaşmaya başladığı yeni bir hayat dönemi olarak değerlendirilir. İnsan hayatındaki her değişim strese sebep olur ancak evlilik gibi köklü değişimlerin yeri daha bir farklı olmaktadır.

Şöyle düşünün kültürel olarak aile yaşantısı olarak birbirinden farklı iki kişinin aynı evi aynı zaman ve mekanı paylaşmaya başlamaları hayatınızda ne kadar radikal bir değişimdir.

Deri altı kapsülleri (Doğum kontrol yöntemi)



Kadınlık hormonlarından birini (progesteron) içeren ince ve yumuşak 6 kapsüldür. Cilt altına yerleştirilir. Çok güvenilir etkili bir yöntemdir. İçinde gebeliği önleyici hormon bulunan ince, yumuşak tüplerdir. Kadınların deri altına sağlık personeli tarafından küçük bir müdahale ile yerleştirilir.

İçindeki hormonlar yavaş yavaş vücuda salgılanır. Bu hormonlar yumurta hücresinin olgunlaşmasını ve yumurtalıktan atılmasını engeller, ayrıca spermlerin hazneden rahim içine geçişini önlerler.

Olumlu yönleri nelerdir ?

* % 99 etkilidir.
* Uygulandıktan sonra 5 yıl gebelikten korur.
* Anne sütünün kalitesini bozmaz, miktarını azaltmaz.
* 24 saat içerisinde korumaya başlar.
* Cinsel ilişkiyi kesintiye uğratmaz.


Olumsuz yönleri nelerdir ?

Diyafram, servikal başlık (Doğum kontrol yöntemi)

Diafram değişik boyutlarda, yumuşak kauçuktan yapılmış kenarları esnek daire şeklinde bir araçtır. Servikal başlık ise daha sert , yüksek kubbeli ve daha küçük özel tip bir diaframdır.

Rahim ağzını kapatacak şekilde yerleştirilir ve spermin rahim içine geçmesini engeller. Doğru yerleştirilmezse gebe kalınabilir.

Adet kanaması sırasında kullanılmamalıdır.

Diafram kullanılırken üzerine spermi öldürücü krem sürülürek kullanılımalıdır.

Bazen yerleştirilmesi zor olan bir yöntemdir. Ayrıca sürülen krem pahalıdır.

Hazneye yerleştirilen diafram cinsel ilişkiden sonra altı saat süreyle çıkarılmamalıdır.

Kesinlikle çocuk istemeyen aileler bu yöntemi kullanmamalıdır. Çünkü gebelikten korunmada güvenilir değildir.

Diafram, rahim ağzını kapatacak şekilde yerleştirilir ve spermin rahim içine geçmesini engeller. Doğru yerleştirilmezse gebe kalınabilir.

Geri çekme yöntemi (Doğum kontrol yöntemi)

Günümüzde doğum kontrolünde pek çok yöntem kullanılmakta ancak her yıl çeşitli hatalar sonucu, doğum kontrolü başarısız olabilmektedir. Başlıca doğum kontrol yöntemleri ve hamilelik oluşturma riskleri şöyle özetlenebilir:

Geleneksel Yöntemler

Geri Çekme (Coitus interruptus)
Cinsel ilişkide erkeğin, cinsel organını boşalma sıvısının gelmesinden önce hazneden çıkararak, boşalma sıvısını hazne dışına boşaltmasıdır. Türkiye'de 100 çiftten yaklaşık 26'sı geri çekme yöntemi ile korunmaktadır. Bu yönteme rağmen hamile kalma riski %4-19 arasında değişmektedir.

Takvim Yöntemi
Çiftlerin doğurgan ve doğurgan olmayan günleri hesaplayarak, gebeliğin oluşabileceği günlerde ilişkiden kaçınmaları ve güvenli günlerden yararlanmaları esasına dayanır. Bu yönteme rağmen hamile kalma riski %7-25 arasında değişmektedir.

Modern Yöntemler

Spiral (Rahim İçi Araç)

Kadın cinsel organları

A- DIŞ CİNSEL ORGANLAR

a- PERİNE denilen makat ile vajen arasında kalan kısım
b- küçük dudakların iç kısmı,burada ilişkide kayganlık sağlayacak sıvıyı hazırlayan bezlerin ağzı bulunmaktadır
c- İdrar deliğini çevreleyen doku
d- Vajina girişini oluşturan küçük dudaklar arasındaki boşluk
e- Büyük dudaklar
f- Klitorisin üstünü örten doku
g- KLİTORİS (Bızır)
h- Klitoristen gelen ve küçük dudakların kenarınıoluşturan doku
i- Küçük dudaklar
j- İdrar deliği
k- vajen (döl yolu)
l- KIZLIK ZARI (Hymen)
m- makat (Kaiser)