Sağlık Bilim

Bilimsel veriler ışığında sağlığa dair bilgiler

Kalp kapak hastalıklarının belirtileri nelerdir?

Kalp kapak hastalıkları, kalp kapaklarının doğumsal veya sonradan kazanılmış bozuklukları sonucu ortaya çıkan; kalp yetersizliği ve kalp ritim bozukluklarına yol açabilen bir hastalıktır.

Kalbimizde ikisi karıncık ve kulakçıklar arasındaki kan geçişini sağlayan mitral ve triküspit kapaklar; diğer ikisi ise kalpten çıkan büyük damarların kalp ile birleştikleri yerde bulunan pulmoner ve aort kapaklar olmak üzere dört adet kalp kapağımız bulunur. Liv Hospital Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Yelda Tayyareci ve Liv Hospital Kalp Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Ahmet Özkara, kalp kapak hastalıklarının tedavisini anlattı.

Kalp kapak hastalıklarının belirtileri nelerdir?

Kanserde Kemoterapi Tedavisi Son Buluyor!

Kemoterapi tedavisinin zorlu süreci artık tarih oluyor! İngiliz bilim adamlarına göre kanser hastalığından hangi genlerin sorumlu olduğunu belirlemek adına yapılan ilk proje bu ilk proje ile kemoterapi tedavisinden çok daha etkili çözüm sunan yeni kanser tedavileri bulunacak.

England araştırmacıları tarafından yürütülecek olan bu proje aslında 4 yıldır yürütülüyor. 75.000 kanser hastası gönüllünün şimdiden genetik materyallerini paylaşmak için başvuru yaptığı belirtildi. Araştırma sırasında bilim adamları gönüllü kişilerin kanser taşıyan hasta ve kansersiz sağlıklı hücrelerinden topladıkları genleri karşılaştırarak, farklılıkları saptamaya çalışıyor bunun yanında genomlarda karşılaştırılmak için diziliyor.

Probiyotik ürünler kilo verdiriyor

Probiyotik ürünler aslında yüzyıllardır tüketilen hatta antik Roma dönemine kadar uzayan bir geçmişi olan besin grubudur.


Çoğunlukla probiyotik ve prebiyotik ürünler birbirine karıştırılır. Probiyotikler canlı mikroorganizmalardır, prebiyotikler ise bu canlı mikroorganizmaların çoğalmasını sağlayan besin öğeleridir.


En sık tükettiğimiz probiyotik besin yoğurttur, onun dışında bazı besinlere ilave edilebilirler veya supleman olarak da temin edilebilinir.


Faydaları ise sayısız diyebiliriz;

Spordan önce ve sonra kahve için

Spordan önce içilen kahve daha çok kalori yakmanızı sağlarken spordan sonra içilen kahve kaybettiğiniz gücü geri kazandırıyor.
Kahve içmenin sayısız faydaları olduğu biliniyor. Yapılan son araştırmalarda, kahvenin kilo kaybında da etkili bir içecek olduğu ortaya çıktı. Spordan hem önce hem sonra içilen kahvenin bu konuda oldukça etkili olduğu söyleniyor.

KAHVE KAN DOLAŞIMININ DAHA İYİ OLMASINI SAĞLAR

Daha iyi bir spor için kaslarınıza daha çok oksijen gitmesi gerekir. İşte kahve bunu sağlıyor. Japonya'da yapılan araştırmalarda aşırı kahve tüketmeyen kişilerde, kahve içildikten sonraki 75 dakika boyunca kan dolaşımının yüzde 30 daha hızlı olduğu tespit edilmiştir.

Karaciğer kanserine 'boncuk' darbesi

Karaciğer kanserinde yeni kullanılan 'therasphere' yöntemi, radyoaktif izotoplar içeren milyonlarca küçük cam boncuğun kanseri besleyen damarlara verilmesiyle tedavide başarı sağlıyor.

2010 yılı sonunda ilk kez Ankara'da uygulanmaya başlayan bu yöntem, bugün ülke genelinde, çeşitli özel ve devlet hastanelerinde 80'den fazla hastaya uygulandı.

Dünya genelinde 16 ülkede mevcut yöntemin, İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nde yapılan Therasphere uygulamalarında, primer (birincil) karaciğer kanserinde tümörün tamamen kaybolması ve kısmi başarı oranı yüzde 63 olarak belirlendi.

Bu tedavi yöntemi, Türkiye'de hem bir primer karaciğer kanseri türü olan ''hepatoselüler karsinom''un, hem de metastatik karaciğer kanserinde onaylanarak kullanılmaya başlandı.

Adenomiosis

Adenomiosisde rahim iç yüzeyinin dokusu olan endometriyal doku, rahimin kastı duvarlarının içinde (duvar dokusunun içinde) büyümeye başlar. Bu oluşuma daha çok doğum yapma çağının sonuna doğru ve çocukların doğumundan sonra rastlanır. Adenomiosis birçok kadın-da hiç semptom göstermez.

Belirtiler

- Adet kanaması süresince devam eden ve yaş ilerledikçe artan, kramp şeklinde sancı;

- Uzayan ve fazla miktarda adet kanaması.

Genellikle alt karın muayenesi sırasında doktor, rahmin büyüdüğünü ve yumuşadığını fark eder. Doktorun bulguları ve yukarıda belirtilen belirtiler bir araya gelince, zararsız olmasına karşın Çok sancı verebilen adenomiosisin varlığı belirlenir.

Tedavi

Eğer menopoz yakınsa, doktor ağrı kesiciden başka bir şey vermeyebilir; çünkü bu sorun genellikle menopozdan sonra kaybolur. Ağrılar çok şiddetliyse ve menopoz da çok uzak görünüyorsa, doktor rahimin alınmasını tavsiye edebilir.

Adet Bozuklukları

Regl olmak (adet kanaması, ay hali) kadın hayatının önemli bir parçasıdır. Genç kızlığa adım atılan dönemde bazen şok etkisi yaratabilen ilk adet kanaması kısa bir süre sonra kadının her ay düzenli görmeye alıştığı ve düzensizleşmesi durumunda endişeye kapıldığı bir olgu haline gelir. Adet düzensizlikleri kadınların sık yaşadıkları sağlık sorunlarındandır ve her bilinçli kadının bu düzensizliklerin nedenleri hakkında genel bilgilere sahip olması gerekir.

Adet düzensizliğinin tanımı

Akıntı (Vulvovajinal Enfeksiyonlar)

Tanım: Vulva ve vajenin sık rastlanan infeksiyonları olup bir kısmı normal vajen florasında bulunan mikroorganizmaların çoğalması sonucunda bir kısmı ise cinsel temasla bulaşan infeksiyöz ajanlarla meydana gelir.

Etiyoloji: İnfeksiyöz vajenitler başta mayalar (Candida albicans) , bakteriler ve protozoonlar (Trichomonas vaginalis) olmak üzere viruslar, klamidyalar, mikoplazmalar gibi çok çeşitli mikroorganizmalar tarafından oluşturulabilir. Bakteriyel vajinoz Gardnerella vaginalis ve anaerobik bakterilerin sinerjik infeksiyonudur. Hem G.vaginalis hem de anaerobik bakteriler normal vajen florasında bulunmakla birlikte, vajinozda sayıları daha fazladır. Stafilokoklar, enterik basiller ve fusospiroketler vajinozların diğer bakteriyel nedenleridir. Entomoeba histolytica, Enterobius vermicularis, ektoparazitler, Herpes simplex virus, Human papilloma virus ve Mollusgum contagiosum sık olmayan vajenit etkenleri arasındadır.

Anormal Vajinal Kanamalar

Her kadın zaman zaman adet duzeninde sapmalar, gecikmeler ya da ara kanamalar yaşayabilir. Normal insan hayatında yaşanılan stresler, sıkıntılar, ani kilo değişiklikleri, spor, üzüntüler gibi pekçok faktör adet düzenini etkileyebilir ve adeta bir saat gibi işleyen bu mekanizmada sapmalara neden olabilir. Adet düzenindeki sapmaların hiçbir türlüsü normal değildir ve araştırılması gerekir. Çünkü kadın üreme sistemindeki hemen hemen bütün patolojilerin en sık verdiği belirti adet düzensizlikleridir. Her adet duzensizliği anormal olmasına rağmen herzaman bir patolojiyi, kisti, myomu ya da en korkuncu kanseri işaret etmez. Altta yatan anatomik bir patoloji olmadığı halde normal adet düzeninde meydana gelen anormal kanamalara disfonksiyonel uterin kanama (DUK) adı verilir.Burada önemli olan nokta kanama bozukluğunu açıklayacak organik bir lezyonun bulunmamasıdır.

Atrofik Vajinit

Atrofik vajinit, vajinal dokunun dejenerasyonu nedeniyle ortaya çıkan bir iltihaplanmadır. (Atrofik Yunanca "trophe": beslenme ve negatif ek olan a"nın biraraya gelmesinden oluşur).

Belirtiler

- Vajinada acıma, yanma veya kaşıntı;

- Cinsel ilişkiden sonra hafif kana ma;

- Cinsel ilişkinin acı vermesi.

Problem genellikle menopozdan sonra ortaya çıkarsa da süt verme sırasında da görülebilir. İki durumda da östrojen salgısı azalır, vajinanın duvarları kuruyup incelerek daha az esnek bir hale geldiği için kolayca kanayabilir.

Bir alt karın muayenesi teşhis koymaya yeterli olursa da, doktorunuz vajinal enfeksiyondan şüphelenmişse laboratuvar testleri de isteyebilir. Atrofik vajinit hastalıktan çok bir rahatsızlık olarak tanımlanabilirse de seks hayatınızı etkileyebilir.

Tedavi

Atrofik Vulva Distrofisi

Distrofi bir cins doku bozulmasıdır.

Belirtiler

- Vulvada kuru, kaşıntılı ve kırmızı kısımlar;

- Sonra bu kısımlar beyaza dönebilir ve kabarcıkiar oluşabiiir;

- Bazı kısımlar beyazlaşarak sertleşir;

- Cilt incelir veya parlar, klitoris ve vajina girişi büzülerek küçülebilir.

Daha çok menopoza geçmiş kadınlarda ortaya çıkar. "Lichen soletosus et atropticus terimi bazen bu durumu anlatmak için kullanılır. Rektumun çevresindeki deri de vulva gibi bu terimin kapsamı içindedir. Hasta deride kanser gelişebilir. Leukoplakia (beyaz kısımlar) da biyopsi yapılması gerekebilir.

Teşhis

Balayı Sistiti

Bazı kadınlarda hemen her cinsel ilişki sonrası, sık ve ağrılı idrara çıkma gibi sistit belirtileri görülür. şikayetler genellikle bir iki gün sürer ve yeniden seks yapana kadar geçer. Bu aslında kronik bir uretrit (genellikle mesanenin değil üretranın iltihaplanması) ise de bazen balayı sistiti de denir.

Vakaların çoğunda belirtilere Chlamidia denilen bir enfeksiyon etkeni neden olur. Ancak, köpük banyoları yapıyorsanız, hijyenik sprey veya vajinal duşla temizleniyorsanız, bunlar da üretrayı (idrar yolu) tahriş etmiş olabilirler. Başka bir olasılık da üretranın cinsel aktivite sırasında örselenmiş olmasıdır, balayı sistiti adı buradan gelir.

Soruna banyo yağları, sprey veya vajinal duş neden oluyorsa, bunları bıraktığınızda rahatsızlık geçer. Geçmezse doktora görünmek gerekir. Doktor idrar testi yaparak bakteri arar. Bir enfeksiyon söz konusu ise antibiyotikler sorunu çözer. Ancak bazen

Candida Vajiniti

Etken: En sık görülen Candida vajiniti etkeni C.albicans’dır (%90). Normalde ağız, boğaz, barsaklar, vajina ve cilt florasında bulunurlar. Daha az olarak C.tropicalis ve C.glabrata da etken olabilir.

Epidemiyoloji: Kandidoz; diyabetiklerde, antibiyotik, kortikosteroid ya da oral kontraseptif kullananlarda, uzun süreli damar içi kateter kullananlar ve gebelerde daha sık görülür. Hücresel immünite kusuru olanlarda ise yaygın olarak kronik mukokutanöz kandidoz oluşur. Fırsatçı patojendirler ve genellikle endojen infeksiyonlara yol açarlar. Ekzojen infeksiyon daha nadir olduğu için bir cinsel temasla bulaşan hastalık olarak kabul edilmemesi eğilimi vardır.

Hastalık tabloları: Çoğu vajinitli hastada belirgin bir yakınma yoksa da cinsel ilişki sırasında yanma, kaşıntı, peynirimsi vaginal akıntı, vajinal hiperemi ve ödem görülebilir.

Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklar (CYBH)

Bu başlık altında toplanan hastalıklar iki insan arasında oluşan cinsel nitelikli yakın temasla bulaşan mikrobik (bakteri, virüs, parazitlere bağlı) hastalıklardır. Önceleri zührevi hastalıklar olarak anılan bu hastalıkların bir kısmı yanlızca genital bölgede belirtilere neden olurken (kadında vajinal akıntı, erkekte üretradan akıntı, heriki cinste genital bölgede ülser gibi), diğer bir kısmı tüm vücudu etkileyen genel belirtilere neden olurlar (frengi, hepatit B ve AIDS gibi).