Fazla tuz tüketimi beyin kanamasına neden olabilir!
Türk Böbrek Vakfı Ahmet Ermiş Diyaliz Merkezi Başhekimi Yard. Doç. Dr. Bilal Görçin, ani tansiyon yükselmesinin en önemli sebebinin aşırı tuz tüketimi olduğunu belirterek, tuz alımına bağlı vücutta biriken fazla suyun kan basıncını arttırarak beyin kanamasına davetiye çıkardığını vurguladı.
Görçin, yaptığı yazılı açıklamada, sinsi böbrek hastalıklarının ilk belirtisinin tansiyon yüksekliği olduğuna değinerek, aşırı tuz tüketiminin yüksek tansiyon hastalarında felcin yanı sıra göz, böbrek, beyin ve kalpte organ hasarı ile kalp yetmezliğine ve akciğer ödemine neden olabildiğini kaydetti.
Vücut içerisindeki sıvı ve tuzun birlikte hareket ettiğine, bu nedenle böbrek yetmezliği olan hastaların tuzdan uzak durmalarının önem taşıdığına işaret eden Görçin, şu bilgileri verdi:
"70 kilogramlık bir kişinin vücudunda ortalama 42 litre su vardır. Su vücudumuzda hücreler içinde, hücreler arasında ve damar içinde bulunur. Bu bölgeler arasına suyun geçişi tamamen tuza bağımlı olarak olur yani tuz vücudumuzun sıvı dengesini koruyarak uygun hayati ortamı sağlar. Bu nedenle tuz dengesini iyi ayarlamak lazım. Gelişmiş ülkelerde günlük tuz tüketimi 15 gram civarındadır. Bu ülkemizde Türk Nefroloji Derneği'nin yaptığı çalışmalarda 25-28 gram bulunmuştur. İdeali 10 grama yaklaştırmaktır.
Ani tansiyonun yükselmesinin en önemli sebebi, aşırı tuz tüketimi. Ani tuz alımına bağlı olarak vücutta biriken fazla su, kan basıncını arttırarak beyin kanamasına davetiye çıkarır."
BUNLARA DİKKAT!
Türk Böbrek Vakfı Ahmet Ermiş Diyaliz Merkezi Başhekimi Yard. Doç. Dr. Bilal Görçin, tuz kullanımında dikkat edilmesi gerekenleri de şöyle sıraladı:
"Gıdaların suya konularak tuzları bir oranda çıkarılabilir fakat asla tuzsuz hale gelemezler. Bu sebeple özellikle zeytin peynir gibi gıdaların tuzsuz olanı tercih edilmeli. Tuzlu kuruyemiş, tuzlu salamura turşu özellikle yüksek tansiyonlu böbrek yetmezlikli veya herhangi bir kalp hastalığı olan kişiler tarafından asla tüketilmemelidir. Tuzdan kasıt, sodyum klorürdür. Okyanus tuzu, Himalaya tuzu, kaya tuzu, diyet tuzu gibi tuzlar sodyum dışı mineraller bakımından zengin ve tadı daha iyi olabilir ancak her durumda sodyum sodyumdur. Hastalığı olan kişi için her türlü tuz zararlıdır. İdrar söktürücü ilaçlar suyu söktürmezler, vücudumuzdaki tuzu atarlar tuz atılırken yanında suyu götürürler. Tuzun yanında başka yararlı şeyler de atıldığı için mümkün olduğu kadar bu ilaçları kullanmamanın yolu yediğimiz gıdalardaki tuzu azaltmaktır. Böylece idrar söktürücü ilaçlar kullanmamıza gerek kalmaz."
Görçin, yaptığı yazılı açıklamada, sinsi böbrek hastalıklarının ilk belirtisinin tansiyon yüksekliği olduğuna değinerek, aşırı tuz tüketiminin yüksek tansiyon hastalarında felcin yanı sıra göz, böbrek, beyin ve kalpte organ hasarı ile kalp yetmezliğine ve akciğer ödemine neden olabildiğini kaydetti.
Vücut içerisindeki sıvı ve tuzun birlikte hareket ettiğine, bu nedenle böbrek yetmezliği olan hastaların tuzdan uzak durmalarının önem taşıdığına işaret eden Görçin, şu bilgileri verdi:
"70 kilogramlık bir kişinin vücudunda ortalama 42 litre su vardır. Su vücudumuzda hücreler içinde, hücreler arasında ve damar içinde bulunur. Bu bölgeler arasına suyun geçişi tamamen tuza bağımlı olarak olur yani tuz vücudumuzun sıvı dengesini koruyarak uygun hayati ortamı sağlar. Bu nedenle tuz dengesini iyi ayarlamak lazım. Gelişmiş ülkelerde günlük tuz tüketimi 15 gram civarındadır. Bu ülkemizde Türk Nefroloji Derneği'nin yaptığı çalışmalarda 25-28 gram bulunmuştur. İdeali 10 grama yaklaştırmaktır.
Ani tansiyonun yükselmesinin en önemli sebebi, aşırı tuz tüketimi. Ani tuz alımına bağlı olarak vücutta biriken fazla su, kan basıncını arttırarak beyin kanamasına davetiye çıkarır."
BUNLARA DİKKAT!
Türk Böbrek Vakfı Ahmet Ermiş Diyaliz Merkezi Başhekimi Yard. Doç. Dr. Bilal Görçin, tuz kullanımında dikkat edilmesi gerekenleri de şöyle sıraladı:
"Gıdaların suya konularak tuzları bir oranda çıkarılabilir fakat asla tuzsuz hale gelemezler. Bu sebeple özellikle zeytin peynir gibi gıdaların tuzsuz olanı tercih edilmeli. Tuzlu kuruyemiş, tuzlu salamura turşu özellikle yüksek tansiyonlu böbrek yetmezlikli veya herhangi bir kalp hastalığı olan kişiler tarafından asla tüketilmemelidir. Tuzdan kasıt, sodyum klorürdür. Okyanus tuzu, Himalaya tuzu, kaya tuzu, diyet tuzu gibi tuzlar sodyum dışı mineraller bakımından zengin ve tadı daha iyi olabilir ancak her durumda sodyum sodyumdur. Hastalığı olan kişi için her türlü tuz zararlıdır. İdrar söktürücü ilaçlar suyu söktürmezler, vücudumuzdaki tuzu atarlar tuz atılırken yanında suyu götürürler. Tuzun yanında başka yararlı şeyler de atıldığı için mümkün olduğu kadar bu ilaçları kullanmamanın yolu yediğimiz gıdalardaki tuzu azaltmaktır. Böylece idrar söktürücü ilaçlar kullanmamıza gerek kalmaz."
Konular
- İdrar nedir, idrar yolu hastalıkları nelerdir?
- İdrar Kesesi Ameliyatı Nasıl Yapılır?
- İdrar dansitesi ne demektir?
- İdrar Yolları Hastalıkları
- Nöbetçi Ezcaneler
- Adana Nöbetçi Eczaneleri
- Adıyaman Nöbetçi Eczaneleri
- Afyon Nöbetçi Eczaneleri
- Aksaray Nöbetçi Eczaneleri
- Amasya Nöbetçi Eczaneleri
- Ankara Nöbetçi Eczaneleri
- Antalya Nöbetçi Eczaneleri
- Kalp kapak hastalıklarının belirtileri nelerdir?
- Kanserde Kemoterapi Tedavisi Son Buluyor!
- Probiyotik ürünler kilo verdiriyor
- Sinek ısırıklarına dikkat!
- Kahvenin bilinmeyen faydaları
- Brokoli yemek mutluluk veriyor
- Spordan önce ve sonra kahve için
- ALS hastalığı nedir?
- Gerilim tipi baş ağrısına zencefil çayı iyi geliyor!
- Fazla tuz tüketimi beyin kanamasına neden olabilir!
- Göz kuruluğunun sebepleri nelerdir?
- Kanser hastalarına umut olacak kökhücre projesi
- Astım hastalarının sıcak havalara hassasiyeti
- Yaşla birlikte tokluk hissi de azalıyor
- Saç dökülmesi tarih mi oluyor?
- Adet geciktiriciler nasıl kullanılmalı?
- Obezite, kanser riskini artırıyor
- Bilgisayar kullananlar dikkat