Kadın

Hiperprolaktinemi (Süt hormonu yüksekliği)

Prolaktin hormonu nedir?

Prolaktinin dilimizdeki karşılığı "süt hormonu"dur. Yapı olarak "şeker ve protein moleküllerinden oluşur. Prolaktin hormonu belirli düzeylerde kadın üreme organlarının gelişimi ve fonksiyonu için gereklidir.

Prolaktin hormonu nereden salınır?

Bu hormon beynimizin hipofiz denilen kısmındaki bazı hücrelerce üretilir ve kana karışır. İnsan vücudunda pek çok hormon gibi, bir yapım-salınım-yıkım dengesi vardır. Yine beynimizin hipotalamus denilen kısmından salgılanan Dopamin adı verilen bir başka hormon prolaktinin salınımın dengeler. Öyle ki, dopaminin azlığında prolaktin salgısı artar.

Prolaktin (süt hormonu) düzeylerini neler yükseltir?

Normal kadın, erkek ve çocukta prolaktin düzeyleri genellikle 25 ng/ml'nin altındadır.

Prolaktin (Süt hormonu) yüksekliğine yol açan durumlar

-Gebelik

-Emzirme İç salgı bezlerinden hipofizin prolaktin salgılayıcı tümörleri,

Genito üriner enfeksiyonlar (Vajinal ve servikal enfeksiyonlar)

JİNEKOLOJİK ENFEKSİYONLAR

Kadın üreme sağlığını korumanın en önemli basamaklarından biri genital organlardaki enfeksiyonların erken tanı ve tedavisidir. Yaygın olarak görülen bu enfeksiyonlar kadına büyük rahatsızlık vermenin yanı sıra, kalıcı hasarlar vererek ileride infertilite (kısırlık) gibi istenmeyen sonuçlar doğurur.

GENİTAL HİJYEN VE ENFEKSİYONLAR

Genital hijyenin sağlanması, kadın sağlığı ve üreme sağlığının korunmasında ki en önemli basamaktır. Sağlıklı bir genç kızda genital organlar flora olarak adlandırılan bir çok mikroorganizmayı içerir. Bu mikroorganizmalar arasındaki dengenin bozulması enfeksiyonlara yol açarak üreme sağlığına zarar verebilir.

Genital temizlik nasıl yapılmalı?

-Tuvalet sonrası temizlik mutlaka önden arkaya doğru yapılmalı.

-Temizlik yapıldıktan sonra genital bölge mutlaka kurulanmalı.

Genital Tüberküloz (Kadın üreme organlarında verem)

Tüberküloz yani verem bir zamanların en tehlikeli ve en ölümcül hastalığıydı. Günümüzde ise eskisi kadar yaygın olmasa bile hala daha özellikle ülkemizde yaygın olarak görülmekte olan bir hastalıktır.

Ancak geliştirilen antibiyotik ve aşılar sayesinde hem önlenebilen hem de tedavi edilebilen bir hastalıktır. Son 50 yılda tüberküloz tedavisindeki gelişmelere ve gelişmiş ülkelerde büyük ölçüde yok edilmiş olmasına karşın tüm dünyada bakıldığında önlenebilen ölüm sebepleri arasında 5. sıradadır.

Dünya Sağlık teşkilatı 1990 yılında tüm dünyada 2.910.000 kişinin bu hastalık nedeni ile hayatını kaybettiğini açıklamıştır. Çarpıcı olan bu ölüm vakalarının sadece 40.000'inin gelişmiş ülkelerde meydana gelmesidir.

Genital Mikoplazma Enfeksiyonları

Etken: Mikoplazmalar. İnsanlarda atipik pnömoni (M.pneumoniae) ve ürogenital infeksiyonlara (M.genitalium, M.hominis, U.urealyticum) yol açarlar.

Epidemiyoloji: İnsan genital infeksiyonlarından sorumlu olan en sık mikoplazmalar, M.hominis ve U.urealyticum’dur. Bunlardan başka, bazı NGU olgularında sorumlu etken olarak M.hominis izole edilmiştir.

Hastalık tabloları: Ürogenital infeksiyonların etiyolojisinden sorumlu olduğu kanıtlanmış üç mikoplazma; U.urealyticum, M.hominis ve M.genitalium’dur. NGU, piyelonefrit, prostatit, epididimit, bakteriyel vajinoz, PID, koriyoamniyonit, nadiren de infertilite olgularında, sorumlu patojen olabilmektedirler. Özellikle U.urealyticum’un spontan abortus, ölü ya da erken doğum, düşük doğum ağırlıklı prematüre doğum olguları ile ilişkisi dikkat çekicidir.

Genital Herpes (Genital Uçuk)

Yaygın adı ile uçuk olarak bilinen lezyon, Herpes Simpleks Virus (HSV) adı verilen virüsün yol açtığı bir enfeksiyondur.

Sadece 45 milyon kişi A.B.D.'de bu hastalğa yakalanmıştır ve her yıl 500.000 yeni vaka ortaya çıkmaktadır. Bu tablonun dramatik olan yanı hastaların %80'i ya herhangi bir yakınma ortaya çıkmadığı ya da belirtileri yanlış yorumladığı için hasta olduğunun farkında değildir.

HSV'nin 2 tipi vardır: HSV1 ve HSV2. HSV1 genelde dudak etrafındaki uçuk şeklinde lezyonlara neden olurken, HSV2 genelde genital organlarda enfeksiyon yaratmaktadır.

Virus ilk defa enfeksiyon yarattıktan sonra sinir düğümlerinde sessiz olarak yıllarca bekleyebilmekte ve uygun ortam ve zamanda yeniden enfeksiyona neden olabilmektedir. Bu nedenle HSV enfeksiyonları sinsi enfeksiyonlardır.

Belirtiler

Endometriozis

Endometriosis uterus (rahim) boşluğu dışında, rahim içini döşeyen ve adetle dökülen endometrial dokuların varlığı olarak tanımlanır. Sıklıkla rahim arkası boşluk, rektovaginal aralıkta (vagina ile barsağın son kısmı arası boşluk), barsağın son kısmının üzerinde, tüpler, yumurtalıklar, rahimi tutan arka bağlar, mesane ve karın içi yan duvarlarda bulunur.

Endometriosis genetik bir hastalık mıdır?
Çalışmalar kız kardeşlerin, kocalarının kız kardeşlerine göre 6 kez, başka bir çalışma diğer kadınlara göre 8 kez artmış riskten söz ediyor. Etkilenen kız kardeşler diğerlerine göre hastalığı daha ciddi geçirebilirler. Ancak genetik geçişin şekli bilinmiyor.

Hangi sıklıktadır?

Genel kadın toplumunda % 2-5 arasında, çocuk sahip olamayan kadınlarda % 30-40 sıklıkta bulunabildiği bilinmektedir.

Nedeni nedir?

Endometrial polipler

Endometriyal polipler, rahmin iç duvarlarında (endometrium) gelişen yumuşak ve küçük oluşumlardır. Hemen hemen hiçbir zaman habis olmazlar ve genellikle menopoz devresinde ortaya çıkarlar. Tek olabilecekleri gibi salkım halinde de gelişebilirler.

Belirtiler

- Adet kanamaları arasında, özellikle cinsel ilişki veya vajinal duştan sonra damla damla kanama;

- Alt karında kramplar;

- Ağır kanamalı veya uzayan adet dönemleri.

Genellikle endometriyal polipler pek belirti göstermezler. Ancak bazen vajinanın içine taşarlar ve bu sırada rahim boynunun girişini biraz genişlettikleri için kramplara neden olurlar.

Sarkan polipler sıkışarak kan kaybederlerse, iltihaplanabilirler. Polipler çoğunlukla, endometrial hiperlazi ile veya fibroid denilen sert oluşumlarla birlikte görülürler.

Endometrial hiperplazi (Endometrium kalınlaşması)

Endometriyal hiperplazi rahmin iç zarı (endometrium) çok kalınlaştığı zaman ortaya çıkar. Daha çok ergenlik çağındaki genç kızlarla menopoza yaklaşan kadınlarda görülen bir problemdir.

Belirtiler

- Adet dönemleri arasında kanama;

- Ağır kanamalı veya uzayan adet dönemleri.

Tedavisi kolaydır, ancak kanser öncesi bir durum olan "adenomatöz hiperplazi den ayırt etmek gereklidir.

Teşhis

Doktorunuz endometrial hiperplaziden şüphelenirse, endometriumdan küçük bir parça kalarak, laboratuvarda endometriyal biopsi yapacaktır. Parça alma işlemi doktorun muayenehanesinde uygulanabilirse de biraz rahatsızlık vericidir.

Tedavi

Candida Vajiniti

Etken: En sık görülen Candida vajiniti etkeni C.albicans’dır (%90). Normalde ağız, boğaz, barsaklar, vajina ve cilt florasında bulunurlar. Daha az olarak C.tropicalis ve C.glabrata da etken olabilir.

Epidemiyoloji: Kandidoz; diyabetiklerde, antibiyotik, kortikosteroid ya da oral kontraseptif kullananlarda, uzun süreli damar içi kateter kullananlar ve gebelerde daha sık görülür. Hücresel immünite kusuru olanlarda ise yaygın olarak kronik mukokutanöz kandidoz oluşur. Fırsatçı patojendirler ve genellikle endojen infeksiyonlara yol açarlar. Ekzojen infeksiyon daha nadir olduğu için bir cinsel temasla bulaşan hastalık olarak kabul edilmemesi eğilimi vardır.

Hastalık tabloları: Çoğu vajinitli hastada belirgin bir yakınma yoksa da cinsel ilişki sırasında yanma, kaşıntı, peynirimsi vaginal akıntı, vajinal hiperemi ve ödem görülebilir.

Balayı Sistiti

Bazı kadınlarda hemen her cinsel ilişki sonrası, sık ve ağrılı idrara çıkma gibi sistit belirtileri görülür. şikayetler genellikle bir iki gün sürer ve yeniden seks yapana kadar geçer. Bu aslında kronik bir uretrit (genellikle mesanenin değil üretranın iltihaplanması) ise de bazen balayı sistiti de denir.

Vakaların çoğunda belirtilere Chlamidia denilen bir enfeksiyon etkeni neden olur. Ancak, köpük banyoları yapıyorsanız, hijyenik sprey veya vajinal duşla temizleniyorsanız, bunlar da üretrayı (idrar yolu) tahriş etmiş olabilirler. Başka bir olasılık da üretranın cinsel aktivite sırasında örselenmiş olmasıdır, balayı sistiti adı buradan gelir.

Soruna banyo yağları, sprey veya vajinal duş neden oluyorsa, bunları bıraktığınızda rahatsızlık geçer. Geçmezse doktora görünmek gerekir. Doktor idrar testi yaparak bakteri arar. Bir enfeksiyon söz konusu ise antibiyotikler sorunu çözer. Ancak bazen

Bakteriyel Vajinoz

Bu terim, normalde vajinal florada yer alan, ancak sayıca artmaları halinde yardımlaşarak vajinada yüzeyel bir inflamasyona yol açan Gardnerella vaginalis, Mobilincus gibi anaerop bakterilerin yol açtığı ortak tablo için kullanılmaktadır. Mikroorganizmalar vajinal epitel hücrelerine invazyon yapmadıkları için, bu tür infeksiyonlara vajinit değil, vajinoz adı verilmiştir.

Bakteriyel vaginozlu, G.vaginalis infeksiyonlu hastalarda balık kokusunda süt gibi vajinal akıntı özeldir. Akıntının Gram ile boyanmış preparatlarında epitel hücrelerine yapışmış bol miktarda gram negatif ya da labil kokobasiller, tanısal değere sahiptir (Clue cells=ipucu hücreleri). Mobiluncus’lar ise küçük, gram negatif, virgüle benzer (curve-like) şekilde görülürler.

Diğer bir tanı testi, Whiff testidir. Vajinal sekresyona %10 KOH damlatıldığında balık kokusu oluşmasıdır. Bunun nedeni, vajinal sekresyonda bol miktarda bulunan aminlerdir.

Atrofik Vulva Distrofisi

Distrofi bir cins doku bozulmasıdır.

Belirtiler

- Vulvada kuru, kaşıntılı ve kırmızı kısımlar;

- Sonra bu kısımlar beyaza dönebilir ve kabarcıkiar oluşabiiir;

- Bazı kısımlar beyazlaşarak sertleşir;

- Cilt incelir veya parlar, klitoris ve vajina girişi büzülerek küçülebilir.

Daha çok menopoza geçmiş kadınlarda ortaya çıkar. "Lichen soletosus et atropticus terimi bazen bu durumu anlatmak için kullanılır. Rektumun çevresindeki deri de vulva gibi bu terimin kapsamı içindedir. Hasta deride kanser gelişebilir. Leukoplakia (beyaz kısımlar) da biyopsi yapılması gerekebilir.

Teşhis

Atrofik Vajinit

Atrofik vajinit, vajinal dokunun dejenerasyonu nedeniyle ortaya çıkan bir iltihaplanmadır. (Atrofik Yunanca "trophe": beslenme ve negatif ek olan a"nın biraraya gelmesinden oluşur).

Belirtiler

- Vajinada acıma, yanma veya kaşıntı;

- Cinsel ilişkiden sonra hafif kana ma;

- Cinsel ilişkinin acı vermesi.

Problem genellikle menopozdan sonra ortaya çıkarsa da süt verme sırasında da görülebilir. İki durumda da östrojen salgısı azalır, vajinanın duvarları kuruyup incelerek daha az esnek bir hale geldiği için kolayca kanayabilir.

Bir alt karın muayenesi teşhis koymaya yeterli olursa da, doktorunuz vajinal enfeksiyondan şüphelenmişse laboratuvar testleri de isteyebilir. Atrofik vajinit hastalıktan çok bir rahatsızlık olarak tanımlanabilirse de seks hayatınızı etkileyebilir.

Tedavi

Asherman Sendromu (Rahim içi yapışıklık)

Herhangi bir nedenle rahim iç kısmında meydana gelen yapışıklıklar intrauterin sineşi olarak adlandırılırlar. Hastalık, tabloyu ilk kez 1948 yılında "travmatik amenore" ismiyle tanımlayan Dr. Joseph G. Asherman'ın anısına ithafen Asherman Sendromu da olarak adlandırılmaktadır.

NEDEN OLUR?

Anormal Vajinal Kanamalar

Her kadın zaman zaman adet duzeninde sapmalar, gecikmeler ya da ara kanamalar yaşayabilir. Normal insan hayatında yaşanılan stresler, sıkıntılar, ani kilo değişiklikleri, spor, üzüntüler gibi pekçok faktör adet düzenini etkileyebilir ve adeta bir saat gibi işleyen bu mekanizmada sapmalara neden olabilir. Adet düzenindeki sapmaların hiçbir türlüsü normal değildir ve araştırılması gerekir. Çünkü kadın üreme sistemindeki hemen hemen bütün patolojilerin en sık verdiği belirti adet düzensizlikleridir. Her adet duzensizliği anormal olmasına rağmen herzaman bir patolojiyi, kisti, myomu ya da en korkuncu kanseri işaret etmez. Altta yatan anatomik bir patoloji olmadığı halde normal adet düzeninde meydana gelen anormal kanamalara disfonksiyonel uterin kanama (DUK) adı verilir.Burada önemli olan nokta kanama bozukluğunu açıklayacak organik bir lezyonun bulunmamasıdır.