Hastalıklar

Mantar (Vajinal Mantar Enfeksiyonları)

(Mikotik vajinit) Vajinal mantar enfeksiyonları ilk kez 1849 yılında gebe bir kadında tanımlanmıştır. Erişkin kadınların yaklaşık %75'i yaşamlarının herhangi bir döneminde en az bir kez mantar enfeksiyonu geçirirler

Çoğu kez gebelik, antibiyotik kullanımı gibi nedenlerle ortaya çıkan bu durum tedaviye kolay cevap verir. Ancak kronik vajinal mantar enfeksiyonu hem cinsel hem de psikolojik sorunlara yol açabilir. Vajinal mantar enfeksiyonlarına yol açan mikroorganizmalardan en sık görüleni Candida Albikans adı verilen bir maya hücresidir. Vakaların %67-95'inde bu mantar hücresi sorumlu olarak bulunduğundan, vajinal mantar enfeksiyonları genelde vajinal kandidiyazis şeklinde tanımlanır.

Lüteal faz defekti

Normalde her adet döneminde beyin ve yumurtalıklardan salgılanan hormonların etkisi ile endometrium adı verilen rahim iç zarında da değişiklikler olur.

Adet siklusunun ilk yarısında yani yumurtlamadan önce endometrium giderek kalınlaşırken yumurtlama olduktan sonra artık daha fazla kalınlaşmaz ancak olgunlaşır. Bu ikinci döneme siklusun luteal fazı adı verilir.

Luteal faz defekti ya da luteal faz yetmezliği ise siklus günü ile karşılaştırıldığında endometriumun 2 gün ya da daha fazla geride olması anlaşılır.

Normal kadınlarda değişik zamanlarda %30 oranında saptanır. Eğer iki adet dönemi arka arkaya saptanır ise infertilite nedeni olabileceği kabul edilir. İnfertilite nedeni ile tedavi olan kadınların %3-4'ünde sorun luteal faz defektidir.Tekrarlayan düşüklerde bu oran biraz daha yüksektir.

Lenfogranuloma venereum (LGV)

C.trachomatis’in L1,2,3 serotipleri ile oluşturulur. Erkeklerde kadınlara göre daha sıktır. Diğer CTBH serotiplerine rağmen lokalize kalmayan, özellikleri lenfoid dokuyu tutmakla birlikte sistemik hastalık tablosuna da neden olurlar. Cinsel temas yolu ile alındıktan sonra 1-4 haftalık kuluçka süresinden sonra iki farklı sendrom halinde ortaya çıkar;

Klamidyoz (Klamidya enfeksiyonları)

Genital enfeksiyonlar

Üreme sağlığını korumanın en önemli basamaklarından biri genital organlardaki enfeksiyonların erken tanı ve tedavisidir. Yaygın olarak görülen bu enfeksiyonlar büyük rahatsızlık vermenin yanı sıra, yaptığı kalıcı hasarlarla ileride infertilite gibi istenmeyen sonuçlar doğurur.

Vajinal Enfeksiyonlar;

Kadınlarda en sık görülen enfeksiyonlar vajinal enfeksiyonlardır. Vajiniti olan kadınların en önemli yakınmaları, kaşıntı ve yanma hissi, koyu renkli ve kötü kokulu vajinal akıntı, idrar yaparken yanma ve cinsel ilişki sırasında ağrıdır. Mantarlar, bakteriler ve bazı parazitler enfeksiyonlara yol açabilir.

Kasık ağrısı (Kronik pelvik ağrı)

Kronik pelvik ağrı denildiğinde 6 aydan daha uzun süredir var olan, siklik ve ya siklus ile ilgisiz, devamlı ya da aralıklarla gelen ağrılar tanımlanmaktadır. Dismenore, disparoni gibi ağrılar da bu durum içine girmektedir. Kronik pelvik ağrıya jinekolog, ürolog, gastroenterolog, ortopedist ve psikologların beraberce ekip olarak yaklaşması önerilmektedir.

Ağrı künt, keskin ya da kramp tarzında olabilir. Göbek deliği ile dizlerin arasında "biryerlerde" mevcuttur. Hastaya ağrının yerini göstermesi söylendiğinde eliyle bütün bir karın bölgesini gösterir. Hemen hemen her durumda ortaya çıkabilir. Cinsel ilişki esnasında, tuvalette hatta yerden sandalyeye çıkıldığında bile ağrı başlayabilir. Sıklıkla uzun süre ayakta durmak ağrıları başlatır. Şiddeti hafifden çok şiddetliye kadar uzanabilir.

Kadın üreme organlarının kanserleri ve erken teşhis yöntemleri

VULVA KANSERİ

Çok nadir görülen vulva kanseri jinekolojik kanserlerin %4'ünü oluşturur. Erken dönemlerde vulvayı döşeyen epitel hücrelerindeki değişiklikler ile başlayan bu kanser menopoz sonrası dönemde görülür. Kaşıntı ve pigmentasyona yol açar. Erken dönemlerinde tedavisi mümkündür.

VAJİNAL KANSER

Vajinal kanser annesi gebeliği döneminde Dietilstilbestrol (DES) adlı ilacı kullanan kadınlarda görülür. Bu kadınlarda rahim ağzında bulunan glandular doku (bezleri içeren doku) vajinada da bulunur. Bu kadınlarda yirmili yaşlarda adenokarsinoma olarak adlandırılan kanser gelişir. Diğer tip vajinal kanserler epitel dokudan köken alır, yavaş ilerleyen bu tip kanser 45-65 yaşlarındaki kadınlarda görülür.

Vajinal kanserin yol açtığı yakınmalar;

-Cinsel ilişki sonrası vajinal kanama
-Ağrılı cinsel ilişki
-Vajinal akıntı
-Vajinada yaraların çıkması ve enfekte olması

İntraduktal papilloma

Intraduktal Papillomalar süt kanallarının meme başına bağlandığı noktada gelişen küçük selim tümörlerdir. Pek sık görülmeyen bu tümörler genellikle hissedilmeyecek kadar küçüktürler.

Belirtiler

- Meme başından sulu veya kanlı bir akıntı;

- Meme başının arkasında çok küçük bir yumru.

Teşhis

Doktorunuz meme kanseri olmadığınızı belirlemek için ve memelerdeki kitleleri teşhis etmek için gerekli olağan muayeneyi yapar. Areola bölgesine hafifçe bastırarak papillomanın olduğu kanalı tespit etmeye çalışır. Böylece belirlenen tümörle birlikte kanal çıkarılır. lntraduktal papillomalar selim tümörlerdir ama kanser olmadıklarından emin olmanın tek yolu çıkarmaktır.

Tedavi

Eğer ele gelen bir yumru varsa operatör bunu çıkarabilir. Hiç yumru bulunamadığında, düzenli mamogramları da içeren dikkatli bir takip gerekecektir.

İnfertilite (Kısırlık)

Kısırlık tanısı için yapılan tetkikler ve muayeneler adım adım uygulanır ve uzun zaman alabilir. Bu zamar doktorun problemi iyi anlamasına ve en etkili tedaviye karar vermesine yardım eder. Araştırmalar sonucu bir ve.ya birden fazla kısırlık nedeni bulunabileceği gibi çiftlerin yaklaşık %15'inde kısırlığın nedeni saptanamaz.

Kısırlığın mutlak olduğu durumlar nadirdir. Erken menopoz veya erkekte hiç sperm hücresi bulunmaması dışında diğer kısırlık nedenleri için doğal yollardan çocuk sahibi olma şansının azalmış olduğundan bahsedilebilir.

Kadındaki en önemli kısırlık sebepleri yumurtlama bozuklukları, endometriozis ve tüplerin hasarlı veya tıkalı olmasıdır. Erkekte görülen kısırlık nedenleri arasında ise sperm sayısının, hareketliliğinin yetersiz olması ve bazı durumlarda da sperm hücrelerinin anormal olması sayılabilir.

KADINDA KISIRLIK NEDENLERİ

Yumurtlama bozuklukları:

Bakteriyel Vajinit (Gardnarella Enfeksiyonu)

İlk defa 1955 yılında tanımlanan ve Haemophilus vaginalis adı verilen bir bakterinin yol açtığı vajinal enfeksiyondur.

Etkene Gardnerella vajinalis adı da verilir. Cinsel ilişki ile bulaşabilir ancak bu konuda bilimsel bir görüş birliği yoktur.

Halk arasında en çok görülen vajinal enfeksiyonun mantar enfeksiyonu olduğu sanılmasına rağmen gerçekte en sık bakteriyel vajinozis yani Gardnarella enfeksiyonu görülür. Kadınların %10-68'inde gardnarelle vajiniti görülür.Genelde üreme çağındaki kadınlarda rastlanır.

Belirtileri

Vajina, ürethra (mesane ile idrar çıkış noktası arasındaki boru), mesane ve genital bölgedeki deriyi tutar.

Erken menopoz (Prematür ovarian yetmezlik)

Perimenopozda overde, follikül sayısında belirgin azalma olur ve kalan folliküller follikül uyarıcı hormon (FSH) ve luteinize edici hormon (LH) lara yetersiz cevap verirler. Kırk yaş civarında overlerin büyüklüğünde azalma başlar ve perimenopoz döneminde bu azalma hızlanır. Over büyüklüğündeki azalma gronuloza, teka hücrelerinde ve stromadaki azalmayı gösterir. Östrojen üretiminin azalmasına paralel olarak kan FSH seviyeleri 10-15 misli artar. İnhibin A ve B düzeyleri postmenopozal dönemde ölçülemeyecek seviyeye iner. Doğal menopozu etkileyen en önemli faktörler, ailevi ve genetik faktörlerdir. Sigara içilmesi menopozu ortalama 1,5 yıl erkene almaktadır. Multiparite ve vücut kitle indeksinde artış (obesite) menopoza daha geç girmeye neden olmaktadır. Doğum kontrol hapı kullanımı, ilk adet yaşı, sosyoekonomik durum ve ırkın menopoz yaşı ile bir ilgisi bulunmamıştır.

Endometriozis

Endometriosis uterus (rahim) boşluğu dışında, rahim içini döşeyen ve adetle dökülen endometrial dokuların varlığı olarak tanımlanır. Sıklıkla rahim arkası boşluk, rektovaginal aralıkta (vagina ile barsağın son kısmı arası boşluk), barsağın son kısmının üzerinde, tüpler, yumurtalıklar, rahimi tutan arka bağlar, mesane ve karın içi yan duvarlarda bulunur.

Endometriosis genetik bir hastalık mıdır?
Çalışmalar kız kardeşlerin, kocalarının kız kardeşlerine göre 6 kez, başka bir çalışma diğer kadınlara göre 8 kez artmış riskten söz ediyor. Etkilenen kız kardeşler diğerlerine göre hastalığı daha ciddi geçirebilirler. Ancak genetik geçişin şekli bilinmiyor.

Hangi sıklıktadır?

Genel kadın toplumunda % 2-5 arasında, çocuk sahip olamayan kadınlarda % 30-40 sıklıkta bulunabildiği bilinmektedir.

Nedeni nedir?

Endometrial polipler

Endometriyal polipler, rahmin iç duvarlarında (endometrium) gelişen yumuşak ve küçük oluşumlardır. Hemen hemen hiçbir zaman habis olmazlar ve genellikle menopoz devresinde ortaya çıkarlar. Tek olabilecekleri gibi salkım halinde de gelişebilirler.

Belirtiler

- Adet kanamaları arasında, özellikle cinsel ilişki veya vajinal duştan sonra damla damla kanama;

- Alt karında kramplar;

- Ağır kanamalı veya uzayan adet dönemleri.

Genellikle endometriyal polipler pek belirti göstermezler. Ancak bazen vajinanın içine taşarlar ve bu sırada rahim boynunun girişini biraz genişlettikleri için kramplara neden olurlar.

Sarkan polipler sıkışarak kan kaybederlerse, iltihaplanabilirler. Polipler çoğunlukla, endometrial hiperlazi ile veya fibroid denilen sert oluşumlarla birlikte görülürler.

Endometrial hiperplazi (Endometrium kalınlaşması)

Endometriyal hiperplazi rahmin iç zarı (endometrium) çok kalınlaştığı zaman ortaya çıkar. Daha çok ergenlik çağındaki genç kızlarla menopoza yaklaşan kadınlarda görülen bir problemdir.

Belirtiler

- Adet dönemleri arasında kanama;

- Ağır kanamalı veya uzayan adet dönemleri.

Tedavisi kolaydır, ancak kanser öncesi bir durum olan "adenomatöz hiperplazi den ayırt etmek gereklidir.

Teşhis

Doktorunuz endometrial hiperplaziden şüphelenirse, endometriumdan küçük bir parça kalarak, laboratuvarda endometriyal biopsi yapacaktır. Parça alma işlemi doktorun muayenehanesinde uygulanabilirse de biraz rahatsızlık vericidir.

Tedavi

Candida Vajiniti

Etken: En sık görülen Candida vajiniti etkeni C.albicans’dır (%90). Normalde ağız, boğaz, barsaklar, vajina ve cilt florasında bulunurlar. Daha az olarak C.tropicalis ve C.glabrata da etken olabilir.

Epidemiyoloji: Kandidoz; diyabetiklerde, antibiyotik, kortikosteroid ya da oral kontraseptif kullananlarda, uzun süreli damar içi kateter kullananlar ve gebelerde daha sık görülür. Hücresel immünite kusuru olanlarda ise yaygın olarak kronik mukokutanöz kandidoz oluşur. Fırsatçı patojendirler ve genellikle endojen infeksiyonlara yol açarlar. Ekzojen infeksiyon daha nadir olduğu için bir cinsel temasla bulaşan hastalık olarak kabul edilmemesi eğilimi vardır.

Hastalık tabloları: Çoğu vajinitli hastada belirgin bir yakınma yoksa da cinsel ilişki sırasında yanma, kaşıntı, peynirimsi vaginal akıntı, vajinal hiperemi ve ödem görülebilir.

Balayı Sistiti

Bazı kadınlarda hemen her cinsel ilişki sonrası, sık ve ağrılı idrara çıkma gibi sistit belirtileri görülür. şikayetler genellikle bir iki gün sürer ve yeniden seks yapana kadar geçer. Bu aslında kronik bir uretrit (genellikle mesanenin değil üretranın iltihaplanması) ise de bazen balayı sistiti de denir.

Vakaların çoğunda belirtilere Chlamidia denilen bir enfeksiyon etkeni neden olur. Ancak, köpük banyoları yapıyorsanız, hijyenik sprey veya vajinal duşla temizleniyorsanız, bunlar da üretrayı (idrar yolu) tahriş etmiş olabilirler. Başka bir olasılık da üretranın cinsel aktivite sırasında örselenmiş olmasıdır, balayı sistiti adı buradan gelir.

Soruna banyo yağları, sprey veya vajinal duş neden oluyorsa, bunları bıraktığınızda rahatsızlık geçer. Geçmezse doktora görünmek gerekir. Doktor idrar testi yaparak bakteri arar. Bir enfeksiyon söz konusu ise antibiyotikler sorunu çözer. Ancak bazen