Jinekoloji

Kadın hastalıkları muayenesi (Jinekolojik muayene)

Çok kısa bir zaman almasına sadece 1-2 dakika sürmesine rağmen jinekolojik muayene pek çok kadında heyecan ve korku uyandırır. Bu endişeler özellikle ilk defa muayene olacak kişilerde doruk noktasındadır. Düzenli jinekolojik muayene kadın sağlığının vaz geçilmez bir ögesidir. Herhangi bir şikayeti olsun ya da olmasın cinsel yönden aktif olan her kadının yılda bir defa muayene olması son derece önemlidir. Bu sayede kanser dahil pekçok hastalık erken devrelerde fark edilebilir ve çok kolay yöntemler ile tedavi edilebilir.

ÖYKÜ
Tüm doktor muayenelerinde olduğu gibi jinekolojik incelemenin de ilk basamağı öykü almak ya da tıbbi deyimi ile anamnez almaktır. Bu aşama son derece önemlidir. Özellikle doktorunuza ilk defa muayene oluyorsanız anamnez doktorunuzun sizi tanıması ve olası problemler ve tanı hakkında fikir edinebilmesi için son derece önemlidir.

Toksik Şok Sendromu (TSS)

Çağdaşlaşma ile birlikte modern kadının yaşantısında da büyük ve köklü değişiklikler meydana geldi. Geçmişte evde oturup çocuk bakan kadınların yerini çalışan ve üreten kadınlar aldıkça bu kadınların menstrüasyon dönemlerindeki ihtiyaçları da değişikliğe uğradı. Eskiden her ay yaşadıkları dönemi bez, pamuk gibi emici maddeler ile geçiren kadınlar hijyenik pedlerin piyasaya sürülmesi ve yaygın olarak kullanılması ile büyük rahatlık yaşamaya başladılar. Çalışma ve yaşam şartlarındaki sürekli değişim hijyenik pedleri de bir süre sonra yetersiz kılmaya başladı ve kadınlar adet dönemlerini diğer günlerden farksız geçirme isteklerini vajinal tamponlar ile sağladılar.

Myomlar (Rahimde Ur)

Değişik nedenlerle jinekologa giden pek çok kadının arkadaşlarına biraz da korkarak "bende ur varmış" dediğine birçoğumuz şahit olmuşuzdur. Halk arasında ur olarak adlandırılan bu durum aslında myomdur. Fibroid ya da leiomyoma adı da verilen myomlar, düz kas ve bağ dokusu içeren iyi huylu (kanser olmayan) kitlelerdir. Uterusun (rahim) kalın duvarı 3 tabakadan oluşur. Bunlardan en içte olanı endometrium adını alır ve adet siklusu boyunca değişimler gösterir ve eğer gebelik olmaz ise dökülerek adet kanaması ile birlikte atılır.. Ortadaki kas tabakasına myometrium denir. Uterusun en kalın tabakasıdır ve istemsiz çalışan düz kaslardan oluşur. Bu kaslar adet kanaması esnasında rahim içinde biriken kanı, doğum esnasında ise bebek ve plasentayı rahim dışına atmak için kasılır.. Uterusu dışarıdan çevreleyen zar tabakasına ise seroza ismi verilir.

Meme hastalıkları (Memenin benign ve malign tüm hastalıkları)

Memede görülen hastalıklar yerleşim ve tutulum lokalizasyonlarına göre gruplandırılırsa ;

Meme derisinde; Epidermal ve sebase kistler, nörofibromatozis, Mondor hastalığı, steatositoma multipleks, inflamatuar karsinoma, deri nekrozu, piyoderma gangrenozum, candidal intertrigo, herpes zoster enfeksiyonu (zona), sifiliz ve melanom görülen hastalıklardır.

Meme başı-areola kompleksinde görülen hastalıklar; Dermatit, meme başı adenomu, hidradenitis süpürativa, leomyom, paget hastalığı.

Majör subareoler duktuslarda; Duktal ektazi, soliter papillomlar, papiller karsinom.

Terminal duktuslarda; Duktal hiperplaziler, multiple periferal papillomlar, radiyal skar ve kompleks sklerozan lezyonlar, duktal adenom, duktal insitu karsinom, invaziv duktal karsinom, tubüler karsinom, müsinöz karsinom, meduller karsinom, invaziv kribriform karsinom, adenoid kistik karsinom, yassı hücreli kanser, metaplastik karsinom ve sekretuar karsinom görülebilir.

Mantar (Vajinal Mantar Enfeksiyonları)

(Mikotik vajinit) Vajinal mantar enfeksiyonları ilk kez 1849 yılında gebe bir kadında tanımlanmıştır. Erişkin kadınların yaklaşık %75'i yaşamlarının herhangi bir döneminde en az bir kez mantar enfeksiyonu geçirirler

Çoğu kez gebelik, antibiyotik kullanımı gibi nedenlerle ortaya çıkan bu durum tedaviye kolay cevap verir. Ancak kronik vajinal mantar enfeksiyonu hem cinsel hem de psikolojik sorunlara yol açabilir. Vajinal mantar enfeksiyonlarına yol açan mikroorganizmalardan en sık görüleni Candida Albikans adı verilen bir maya hücresidir. Vakaların %67-95'inde bu mantar hücresi sorumlu olarak bulunduğundan, vajinal mantar enfeksiyonları genelde vajinal kandidiyazis şeklinde tanımlanır.

Lüteal faz defekti

Normalde her adet döneminde beyin ve yumurtalıklardan salgılanan hormonların etkisi ile endometrium adı verilen rahim iç zarında da değişiklikler olur.

Adet siklusunun ilk yarısında yani yumurtlamadan önce endometrium giderek kalınlaşırken yumurtlama olduktan sonra artık daha fazla kalınlaşmaz ancak olgunlaşır. Bu ikinci döneme siklusun luteal fazı adı verilir.

Luteal faz defekti ya da luteal faz yetmezliği ise siklus günü ile karşılaştırıldığında endometriumun 2 gün ya da daha fazla geride olması anlaşılır.

Normal kadınlarda değişik zamanlarda %30 oranında saptanır. Eğer iki adet dönemi arka arkaya saptanır ise infertilite nedeni olabileceği kabul edilir. İnfertilite nedeni ile tedavi olan kadınların %3-4'ünde sorun luteal faz defektidir.Tekrarlayan düşüklerde bu oran biraz daha yüksektir.

Endometrial polipler

Endometriyal polipler, rahmin iç duvarlarında (endometrium) gelişen yumuşak ve küçük oluşumlardır. Hemen hemen hiçbir zaman habis olmazlar ve genellikle menopoz devresinde ortaya çıkarlar. Tek olabilecekleri gibi salkım halinde de gelişebilirler.

Belirtiler

- Adet kanamaları arasında, özellikle cinsel ilişki veya vajinal duştan sonra damla damla kanama;

- Alt karında kramplar;

- Ağır kanamalı veya uzayan adet dönemleri.

Genellikle endometriyal polipler pek belirti göstermezler. Ancak bazen vajinanın içine taşarlar ve bu sırada rahim boynunun girişini biraz genişlettikleri için kramplara neden olurlar.

Sarkan polipler sıkışarak kan kaybederlerse, iltihaplanabilirler. Polipler çoğunlukla, endometrial hiperlazi ile veya fibroid denilen sert oluşumlarla birlikte görülürler.