Cinsellik

Uyarılma bölgeleri

Cinsel birleşmenin ön şartı olan cinsel uyarım veya cinsel coşkulanma kavramını tanımlamak pek kolay değildir. Genellikle birlikte görüldükleri halde ve ilk bakışta birbirlerini çağrıştırmalarına rağmen uyarılma, erkekteki sertleşmeyle kadındaki ıslanma olgularından ayrı birşeydir. Uyarılma, duygularla bağlantılı olarak erkek ve kadın vücutlarının cinsel temas için birleşebilir duruma gelmesi sürecidir. Bu süreç içinde vücutta önemli değişiklikler ortaya çıkar. İşte penisin sertleşmesi ve dölyolunun ıslanması bunlardan en belirgin olanlarıdır. Ama aslında bu değişiklikler, söz konusu sürecin ancak sonucudur. Dolayısıyla cinsel uyarılmada ya da çoşkulanmada temel olan, söz konusu değişikliklerden çok bir sevgiliye beslenen çekilme duygusudur. Bu duygu, daha soyut bir şekilde belirli birini düşünmeden yalnızca o cazibeye ve arzuya kapılarak da yaşanabilir.

Prezervatif kullanımı (Kondom kullanımı)

Lateks maddesinden üretilen, erkek cinsel organına takmaya uygun, içerisinde genellikle spermisit (sperm hücresini öldürücü) maddeler bulunan korunma araçlarıdır.

Ejakülasyon (boşalma) esnasında spermin kondom içinde hapsolarak kadın genital sistemine ulaşmasını engelleyerek etki eder.

Koruyuculuk oranı ve koruma süresi

*Kondomun koruyuculuk oranı ön planda uygulama şekline, ikinci planda kondomun kalitesine bağlıdır

*Her ilişki esnasında yeni bir kondom kullanılmalı ve orgazm sonrası çıkarıldıktan sonra penis başında az miktarda da olsa sperm bulunabileceğinden penis kadının genital sisteminden uzak tutulmalıdır.

*Kondom yanlızca "tehlikeli" günlerde uygulandığında koruyuculuk oranı düşer. Bu yüzden kadın siklusun hangi döneminde bulunursa bulunsan mutlaka her ilişkide kullanılmalıdır.

Kadında Orgazm Olamama (Anorgazmi)

Anorgazmi (kadınlarda orgazm olamama), orgazma ulaşmayı hiç öğrenmemiş olma (preorgazmı veya primer anorgazmi) veya orgazm olabilme yeteneğini kaybetme (sekonder anorgazmi) şeklinde görülebilir. 25 yaşını bitirmiş kadınların % 10 unun orgazma ulaşmayı hiç öğrenmedikleri öne sürülmektedir.

Primer Anorgazmi (Preorgazmi)

Orgazm olmayı "öğrenme", batı dünyasında yaygın olan cinsel yasaklayıcı kültürlerin bir komplikasyonu sayılabilir. Kadınların çoğu, orgazm olabilmeyi güvenilir bir eşle, toplumca onaylanan güvenilir, emniyetli ve özel bir çevrede öğrenebilirler.

Köpük, krem ve tablet (Cinsel ilişkiyi kolaylaştırıcı yöntemler)

Kadınlar tarafından hazne içine cinsel ilişki öncesi yerleştirilerek kullanılan bir yöntemdir. Her cinsel ilişki öncesi uygulanması gerekir.

Diğer yöntemlere göre daha az güvenilebilecek yöntemlerdir. Ama yine de doğru kullanıldığında etkili olan yöntemlerdir.

Bu maddeler spermin rahim içine ulaşmadan etkisiz hale gelmesini sağlarlar.

Her cinsel ilişkiden 5-10 dakika önce uygulanmalıdır. Cinsel ilişkiden 6 saat sonra hazne yıkanmalıdır.

Doğru kullanılmazsa gebe kalınabilir.

Bu ürünleri elde etmek kolay olmayabilir, fiyatları da oldukça pahalıdır.

Köpük veya krem hazne (vajina) içine yerleştirilir. (Sadece cinsel ilişki öncesi kullanılır). Güvenilir bir yöntem değildir.

Kızlık Zarı (Hymen-Himen)

Kızlık zarının Latince adı HYMEN'dir. Kızlık zarı (hymen) adı eski Yunan'dan gelir. Yunan mitolojisinde evlilik tanrısının adı Hymen (himen) dir. Eski Yunanda gerdek gecesi evlilik tanrısına adandığı için kızlık zarına hymen adı verilmiştir. Kızlık zarının ortası delik olup servikovaginal sekresyonlara ve adet kanına geçit verir. Genellikle kızlık zarı ortasındaki deliğin şekline ve yapısına göre isimlendirilir. Kızlık zarının yapısı, şekli, esnekliği her kadında farklıdır. İlk cinsel birleşmeden sonra kanama olup olmaması kızlık zarının şekline ve yapısına bağlıdır. Kızlık zarı bir kez yırtıldıktan sonra bir daha eski haline gelemez. İlk ilişkide yırtılmayan çok kalın ya da kapalı olan kızlık zarları jinekolog tarafından uyuşturularak kolaylıkla açılabilir. Kızlık zarı onarımı yalnız bir jinekolog tarafından yapılabilir.

Kadın prezervatifi

Erkeklerin kullandığı kondom (prezervatif) yanında, Amerika ve Avrupa'da birkaç yıldan beri kullanıma sunulmuş olan kadın prezervatifi artık yavaş yavaş Türkiye'de de yaygınlaşmaya başladı.

Erkek prezervatifi 100 yıllardan beri biliniyor ve lateks adı verilen yapı maddesinin ve nonoksinol-9 adlı spermisit (sperm öldürücü) maddenin keşfedilmesiyle gelişimini hemen hemen tamamlamış durumda. Ancak bildiğimiz bir gerçek var ki, erkeklerin önemli bir kısmı prezervatif kullanmayı sevmiyor. Ya takması zor geliyor, ya da ilişkinin "kalitesini düşürdüğü" iddia ediliyor. Böyle durumlarda cinsel yolla bulaşan hastalıklardan ve gebelikten korunma fırsatı ve özgürlüğü, bu iki durumun sonuçlarına kendisi katlanmak durumunda olmasına karşın, kadının elinden alınmış oluyor. İşte kadın prezervatifinin geliştirmesine motivasyon teşkil eden nokta da bu: kadına kendi insiyatifi altında koruma sağlamak.

Kadın cinsel organları

A- DIŞ CİNSEL ORGANLAR

a- PERİNE denilen makat ile vajen arasında kalan kısım
b- küçük dudakların iç kısmı,burada ilişkide kayganlık sağlayacak sıvıyı hazırlayan bezlerin ağzı bulunmaktadır
c- İdrar deliğini çevreleyen doku
d- Vajina girişini oluşturan küçük dudaklar arasındaki boşluk
e- Büyük dudaklar
f- Klitorisin üstünü örten doku
g- KLİTORİS (Bızır)
h- Klitoristen gelen ve küçük dudakların kenarınıoluşturan doku
i- Küçük dudaklar
j- İdrar deliği
k- vajen (döl yolu)
l- KIZLIK ZARI (Hymen)
m- makat (Kaiser)

Cinsellik kaynaklı evlilik sorunları (Cinsel isteksizlik)

Evlilik aslında birbirinden farklı iki insanın paylaşmaya başladığı yeni bir hayat dönemi olarak değerlendirilir. İnsan hayatındaki her değişim strese sebep olur ancak evlilik gibi köklü değişimlerin yeri daha bir farklı olmaktadır.

Şöyle düşünün kültürel olarak aile yaşantısı olarak birbirinden farklı iki kişinin aynı evi aynı zaman ve mekanı paylaşmaya başlamaları hayatınızda ne kadar radikal bir değişimdir.

Vajinismus (Kadının ilişkiye girememesi)

Kadında cinsel işlev bozuklukları

Toplumda cinsellikle ilgili sorunlar ve cinsel işlev bozuklukları her ne kadar sık görülse de bunların önemli bir kısmı doktora yansıtılmamakta ve bu yüzden de çözümsüz kalmaktadır. Ülkemizde cinsel işlev bozukluklarıyla ilgili yapılan çalışmalar az sayıda olduğundan yurtdışından iki örnekle bu gerçeği vurgulamak istiyorum:

Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklar (CYBH)

Bu başlık altında toplanan hastalıklar iki insan arasında oluşan cinsel nitelikli yakın temasla bulaşan mikrobik (bakteri, virüs, parazitlere bağlı) hastalıklardır. Önceleri zührevi hastalıklar olarak anılan bu hastalıkların bir kısmı yanlızca genital bölgede belirtilere neden olurken (kadında vajinal akıntı, erkekte üretradan akıntı, heriki cinste genital bölgede ülser gibi), diğer bir kısmı tüm vücudu etkileyen genel belirtilere neden olurlar (frengi, hepatit B ve AIDS gibi).